Benim görüşüm seninkine benzer.
- My opinion is similar to yours.
Yeni Zelanda'nın iklimi, Japonya'nınkine benzerdir.
- The climate of New Zealand is similar to that of Japan.
Malezya dilinin Endonezya diliyle pek çok benzerlikleri vardır.
- Malay has many similarities with Indonesian.
Benzerlikler görüyorum.
- I see the similarities.
Tom kendine benzeyen insanları sever.
- Tom likes people similar to himself.
Pozitron bir elektrona benzeyen küçük bir parçacıktır fakat pozitif elektrik yüklüdür.
- A positron is a small particle similar to an electron, but with a positive electric charge.
Biz çok benzeriz ve aynı zamanda çok farklıyız.
- We are so similar and so different at the same time.
Biz aslında oldukça benzeriz.
- We're actually quite similar.
Bütün ömrümce buna müşabih şey görmedim.
- I haven't seen something similar my whole life.
Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz.
- You all display similar behavior.
Aynı yaklaşımı biz de sürdürüyoruz.
- We too have a similar approach.
Bu şehirlerin trafik kuralları aynıdır.
- These cities have similar traffic rules.
... music. With machine learning, we find similar tracks based on how they sound to build a ...
... which is a similar situation in south africa you know you have ...