Lütfen oturun, hanımefendiler ve beyefendiler.
- Please be seated, ladies and gentlemen.
Tom oturmaları için onlara işaret etti.
- Tom motioned them to be seated.
Oturmak ister misiniz?
- Would you like to be seated?
Nerede oturmak istiyorsun?
- Where do you want to sit?
Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır.
- The paint on the seat on which you are sitting is still wet.
Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı.
- I told you we should've gotten here earlier. Now there aren't any places left to sit.
Tüm yapmanız gereken, burada oturmak ve doktorun sorularını cevaplamak.
- All you have to do is sit down here and answer the doctor's questions.
Lütfen uçak kapıya varıncaya kadar oturmuş olarak kalın.
- Please remain seated until the aircraft arrives at the gate.
Oturmuş olarak kalın lütfen.
- Remain seated, please.
... eyes and be seated in order to do this. ...