English - Turkish
Definition of be roasted in English Turkish dictionary
- kızarmak
- pişmek
- kavrulmak
- roasted
- {s} kavrulmuş
Kavrulmuş yer fıstığı yiyorum.
-I'm eating roasted peanuts.
Bizim lezzetli kahvemiz taze kavrulmuş kahve çekirdeklerinden yapılır.
-Our delicious coffee is made from freshly roasted coffee beans.
- roasted
- kızarmış
- roasted
- (Gıda) söğülme
- roasted
- (Gıda) kızartma
- roasted
- közlenmiş
- roasted
- (Gıda) közleme
- roasted
- (Gıda) kızartılmış
Kenya'da, kızartılmış termitler Ugali ile birlikte yenir.
-In Kenya, roasted termites are eaten with Ugali.
- roasted
- kavrulmak
- roasted
- {f} kızart
Tom ve arkadaşları kamp ateşinin etrafında oturdu ve hatmileri kızarttı.
-Tom and his friends sat around the campfire and roasted marshmallows.
Bu et iyi kızartıldı.
-This meat is roasted well.
- roasted
- közde
- roasted
- kavurmalı
- roasted
- {s} fırınlanmış
- roasted
- {s} kavrulmuş (kahve)
- roasted
- kavurma
Related Terms
English - English
Definition of be roasted in English English dictionary
- roasted
- Simple past tense and past participle of roast
- roasted
- {a} roast
- roasted
- {s} grilled, cooked over dry heat
- roasted
- past of roast
- roasted
- (of meat) cooked by dry heat in an oven
- roasted
- adjective roast 3
Related Terms
be roasted
Turkish pronunciation
bi rōstıdPronunciation
/bē ˈrōstəd/ /biː ˈroʊstəd/
Resimler
History
Favorites