Nitelik, nicelikten baskın çıkar.
- Quality trumps quantity.
Nicelik değil, nitelik.
- Quality, not quantity.
Son 100 yılın bilim ve teknoloji ve topluluğun diğer alanlarındaki gelişmeler hayat kalitesine hem avantajlar hem de dezavantajlar getirdi.
- Advances in science and technology and other areas of society in the last 100 years have brought to the quality of life both advantages and disadvantages.
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
- The quality of higher education must answer to the highest international standards.
Daha kaliteli olanlarına sahip misin?
- Do you have better quality ones?
Sadece yüksek kaliteli ürünler satarız.
- We only sell top quality products.
Benim stereo setimin ses kalitesi seninkinden daha kötü.
- My stereo set is inferior to yours in sound quality.
Ses kalitesi önemlidir.
- Sound quality matters.
Hem miktar hem de kalite birçok durumlarda önemlidirler.
- Both quantity and quality are important in most cases.
Eğer kalite istiyorsanız, bunun için ödeme yapın.
- If you want quality, pay for it.
Cankurtaran yüksek kaliteli malzemelerden yapılmış olmalıdır.
- The life preserver must be made of high quality materials.
A very quality ball club; that was the Braves.
Membership of this golf club is limited to those of quality and wealth.
... some of the rankings of these top quality newspapers, and I ...
... a poorer-quality experience-- ...