1998'de Tom'un ölümü üzerine, Mary, onun meziyetlerini öven bir konuşma yaptı.
- On Tom's death in 1998, Mary paid tribute to his personal qualities.
Uçuş görevlisi yanlışlıkla Tom'un üzerine biraz sıcak kahve döktü.
- The flight attendant accidentally spilled some hot coffee on Tom.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
- Put this book on top of the others.
I was planning it as a surprise, but I think he is on to me.
Let's go on to item 3 in the list.