Tom'un sayısız kız arkadaşı vardı.
- Tom had numerous girlfriends.
Tom sayısız kanunu çiğnedi.
- Tom broke numerous laws.
Kyoto'da çok sayıda üniversite var.
- There are numerous universities in Kyoto.
Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
- Numerous stars were visible in the sky.
Kyoto'da çok sayıda üniversite var.
- There are numerous universities in Kyoto.
Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
- Numerous stars were visible in the sky.
Diğer birçok dava bekliyor.
- Numerous other lawsuits are pending.
Aldığımızdan beri evde birçok iyileştirmeler yaptık.
- We have made numerous improvements to our house since we bought it.
... deeper and deeper into the capital cheer region numerous case to disappear ...
... turkeys mutation to numerous journeys journeys in time ...