Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
- If you want to be loved, love!
Sevmek ve sevilmek en büyük mutluluk.
- To love and to be loved is the greatest happiness.
Sevilmemek üzücüdür fakat sevememek çok daha üzücüdür.
- It is sad not to be loved, but it is much sadder not to be able to love.
Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
- If you want to be loved, love!
En sevgili oğlunu kaybetti.
- He lost his most beloved son.
Karısı iki sevgili çocuğunu arkasında bırakarak öldü.
- His wife died leaving behind their two beloved children.
Hiçbir şey birinin boşa yaptığı kadar sevilen değildir.
- Nothing is as beloved as what one does in vain.
Sevilen kişi olmadan hayatın hiç anlamı yoktur.
- Life without beloved person has no sense.
Bütün arkadaşlarıma ve sevgilime Mutlu Yıllar diliyorum.
- Wish all my friends and loved one Happy New Year.
O herkes tarafından sevilir.
- She is loved by everyone.
Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.
- All our teachers were young and loved teaching.
Hayattaki en büyük mutluluk sevmek ve sevilmek.
- It is the greatest happiness in life to love and to be loved.
Eğer sevilmek istiyorsan, sev!
- If you want to be loved, love!
Sevilen birini incitme korkusundan daha kötü bir hapishane yoktur.
- There is no worse prison than the fear of hurting a loved one.
O herkes tarafından sevilen bir şarkıcıdır.
- He's a singer that's loved by everyone.
Adını öğrenmeden ve yüzünü görmeden önceleri de sana âşıktım.
- Twice and thrice had I loved thee before I knew thy face or name.
... pick my favorites, because, you know, I've -- I've loved so many different kinds of music, ...
... And I'm very loved up. ...