Amerika'nın en meşhur adamı Washington'du.
- Washington was the most famous man in America.
Adana'nın kebabı, Hatay'ın künefesi meşhurdur.
- Adana is famous for its kebab and Hatay for its kanafeh.
Onun oğlu ünlü bir piyanist oldu.
- His son became a famous pianist.
Şarkıcı sadece Japonya'da değil, aynı zamanda Avrupa'da da ünlü.
- The singer is famous not only in Japan but also in Europe.
Mary tanınmış bir pop yıldızıdır.
- Mary is a famous pop star.
O tanınmış bir dağdır.
- That's a famous mountain.
Biz mükemmel bir biçimde geçindik.
- We got along famously.
Some people are only famous within their city.
... joined by the world-famous, incredibly talented, the one ...
... this motion city is famous for its pottery ...