be encouraged; bring to or hold with the chin (as of a violin, etc.)

listen to the pronunciation of be encouraged; bring to or hold with the chin (as of a violin, etc.)
English - Turkish

Definition of be encouraged; bring to or hold with the chin (as of a violin, etc.) in English Turkish dictionary

chin
{i} çene

Onun çenesine vurdum. - I hit him on the chin.

Oğlan kızın çenesini okşadı ve yanağından öptü. - The boy caressed the girl's chin and kissed her cheek.

chin
{f} çenenin altına sıkıştırmak
chin
{f} konuşmak

Çin'e gidersem, bu mümkün olduğu kadar çok Çince konuşmak amacıyla olurdu. - If I go to China, it would be for the purpose of speaking Chinese as much as possible.

Çinceyi iyi konuşmak zordur. - It is difficult to speak Chinese well.

chin
{f} çene hizasına getirmek
chin
{i} çene hizası
chin
boynunun arasına sıkıştırmak
chin
jimnastikte çeneyi çubuğun hizasına getirmek
chin
i., anat. çene
chin
çene hizasına kaldırmak
English - English
{f} chin