Bu başarısızlık sizin hatanız yüzünden.
- This failure is due to your mistake.
Onun zamanında buraya gelmesinin ertelenmesi bir trafik kazası yüzündendir.
- His delay of coming here on time is due to a traffic accident.
Okullar sel nedeniyle tatil edildi.
- Classes have been suspended due to floods.
Yağmur nedeniyle onların gezisi ertelendi.
- Their trip has been cancelled due to rain.
Dün Japonya'da bir sürü bina deprem dolayısıyla yıkıldı.
- A lot of buildings collapsed in Japan due to the earthquake yesterday.
Claude; sınıfımda klorofil dolayısıyla yeşil tenli olan ototrofik bir çocuk, ayın ormanlaşmasını hayal ediyor.
- Claude, an autotropic boy in my class whose skin is green due to chlorophyll, dreams of foresting the moon.
Onun başarısı çoğunlukla iyi şansa bağlıydı.
- His success was mostly due to good luck.
Rising unemployment due to the economic downturn is spreading.
... all of it due to the mechanics set into motion by Isaac Newton's second law of motion, force ...
... that due to all the constraints ...