Evlat edinilmiş olduğumu biliyorum.
- I know that I'm adopted.
O bir bebekken evlat edinilmiştir.
- She was adopted as an infant.
O, küçük kızı evlatlık aldı.
- They adopted the little girl.
Anne evlatlık oğluna karşı zalimdi.
- The mother was cruel to her adopted son.
Onlar teklifi benimsediler.
- They adopted the proposal.
Tom defter tutma metodumuzu benimsedi.
- Tom adopted our method of bookkeeping.
Tom yeni bir politika benimsedi.
- Tom adopted a new policy.
O, yeni yöntemi benimsedi.
- He adopted the new method.
... And we're seeing it adopted by properties like Google+, like ...
... OK, well there's a few things that I really adopted ...