Definition of bayramlar in Turkish English dictionary
- bayram
- festival
Why do we call Hanukkah The Festival of Lights?
- Hanuka'ya neden Işık Bayramı diyoruz?
Halloween was originally a Celtic festival.
- Cadılar Bayramı aslında bir Kelt festivaliydi.
- bayram
- {i} holiday
Today is a national holiday in Iceland.
- Bugün İzlanda'da ulusal bir bayramdır.
We put up the flags on national holidays.
- Ulusal bayramlarda bayrakları havaya kaldırmalıyız.
- bayram
- feast
The feast was to last all night.
- Bayram bütün gece sürecekti.
During the feast of Hanukkah it is customary to play with a four sided dreidel.
- Hanuka bayramı sırasında dört taraflı dönen top ile oynamak gelenekseldir.
- bayram
- festal
- bayram
- Bairam, feast, fiesta, festival, holiday; rejoicing
- bayram
- hols
- bayram
- holidays
I hate holidays, because I ought to be merry and happy on holidays, and can't.
- Bayramlardan nefret ederim, çünkü bayramlarda neşeli ve mutlu olmalıyım ve olamıyorum.
In Japan, the vernal and autumnal equinoxes are national holidays, but the summer and winter solstices are not.
- Japonya'da ilkbahar ve sonbahar ekinoksları ulusal bayramdır ama yaz ve kış gündönümleri değildir.
- bayram
- rejoicing
- bayram
- epulation
- bayram
- fetival
- bayram
- red-letter
- bayram
- fiesta
- bayram
- high day
- bayram
- bairam
- bayram
- feast day
- bayram
- Eid
Eid al Fitr and Eid al Adha.
We will celebrate Eid ul-Fitr tomorrow.
- Yarın ramazan bayramını kutlayacağız.
- bayram
- (Arabic word) Eid
- Bayram
- (isim) Religious festival; festival
- bayram
- fete
- bayram
- gala
- dini bayramlar (musevilikte)
- high holi days
- dini bayramlar (musevilikte)
- high holidays
- iyi bayramlar
- happy holidays
- oruç ve bayramlar
- fasts and feasts
- tatil ve bayramlar
- (deyim) high days and holidays
