O kırmızı defne meyvesini seviyor.
- She likes red bayberries.
Körfezde yelkenlilerden daha çok yatlar var.
- The bay has more yachts than sailboats.
Körfez, tekneler ve insanlarla dolu.
- The bay is full of boats and people.
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
- You have only to push the button to open the bay window.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.
Who, tossing back and forth his triple heads,/ With mighty bayings watches o'er the realm.
The mob approached the castle, baying for royal blood.
She quickly grew weary of the beast's constant baying.
bay colour:.
both you here with many a cursed oth, / Sweare she is yours, and stirre vp bloudie frayes, / To win a willow bough, whilest other weares the bayes.
Hey, mister! Eat my cat, please!
- Hey bayım! Kedimi yiyin, lütfen!
Mister Gipuzkoa won the title of Mister Spain in 1999.
- Bay Gipuzkoa 1999 yılında Bay İspanya ünvanını kazandı.
I am sorry, sir. We're closing early.
- Üzgünüm bayım. Erken kapanıyoruz.
Sir, do we have to write in ink?
- Bayım, mürekkeple yazmak zorunda mıyız?
There are more male members than female ones on this website.
- Bu web sitesinde bayan üyelerden daha fazla erkek üye var.
I'm not sure if it's a male or a female.
- Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
Mr Hawk is a kind gentleman.
- Bay Hawk, kibar bir beyefendidir.
As she is a lady, so he is a gentleman.
- O bir bayan olduğu için, bu yüzden o bir beyefendi.
Layla's life as a wealthy lady was a mirage.
- Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
Gentlemen, allow me to say a few words in greeting.
- Baylar, karşılamada birkaç söz söylemem için bana izin verin.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche.
- Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.
Tom is quite rich, isn't he?
- Tom bayağı zengin, değil mi?