bayanlar

listen to the pronunciation of bayanlar
Turkish - English
Women

Do you have problems understanding what women and children say to you? - Bayanların ve çocukların sana ne dediklerini anlamada sorunların mı var?

There are very beautiful women. - Çok güzel bayanlar var.

mesdames
respectful title used when addressing a married women (French)
ladies

They made a fool of him in the presence of ladies. - Bayanların huzurunda onu aptal yerine koydular.

Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion. - Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.

womens
bayan
lady

The lady is now drinking water. - Bayan şimdi su içiyor.

The lady, whom you talked to, is my sister. - Konuştuğun bayan benim kız kardeşimdir.

bayanlar baylar
(ve) ladies and gentleman
bayanlar takımı
women's team
bayanlar tuvaleti
powder room
bayan
madam

There is a madam here. - Burada bir bayan var.

At your service, madam! - Hizmetinizdeyim, bayan!

bayan
woman

I am married to a Polish woman. - Polonyalı bir bayanla evlendim.

This letter is to the old woman. - Bu mektup yaşlı bayanadır.

bayan
mistress
bayan
female

I don't understand why a video of two female singers kissing is getting so much attention. - Öpüşen iki bayan şarkıcının bir videosunun neden bu kadar ilgi çektiğini anlamıyorum.

I know that my Chinese female friends enjoy my disciplining them. - Çinli bayan arkadaşlarımın onları disipline sokmamdan hoşlandıklarını biliyorum.

bayan
ma'am
bayan
wife

Mrs. Davis was anything but a perfect wife. - Bayan Davis sadece mükemmel bir eşti.

My wife Lidia is a beautiful, clever woman. - Eşim Lidia güzel, akıllı bir bayandır.

Bayan
signorina
bayan
mrs
bayan
dona
bayan
miss

Miss Thomas teaches us history. - Bayan Thomas bize tarih öğretiyor.

Do you know how old Miss Nakano is? - Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?

bayan
missy
Bayan
Miss; Mrs.; Ms
Bayan
senora
Bayan
ms
Bayan
fraulein
Bayan
senorita
Bayan
signora
bayan
dame
bayan
Mrs., Miss, Ms.; lady, madame, ma'am
bayan
of or pertaining to a lady
bayan
madame

She is another Madame Curie. - O başka bir Bayan Curie.

bayan
lady's

The lady's behaviour was always dignified. - Bayanın davranışı her zaman onurluydu.

Michael is a man's name but Michelle is a lady's name. - Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.

bayan
Mrs.; Ms
bayan
missis
bayan
lader
genç bayanlar
mesdemoiselles
English - English

Definition of bayanlar in English English dictionary

bayan
A type of chromatic button accordion developed in Russia in the early 20th century and named after 11th-century bard Boyan
bayan
{i} button accordion
bayanlar
Favorites