bavul

listen to the pronunciation of bavul
Turkish - English
suitcase

I put my suitcase in the baggage room yesterday, but now it seems to be missing. - Dün bavulumu bagaj odasına koydum ama şimdi kayıp gibi görünüyor.

I shall hide the key so that you cannot open the suitcase. - Bavulu açamayasın diye anahtarı gizleyeceğim.

hold-all
trunk

I put my suitcase in the trunk. - Bavulumu bagaja koydum.

Tom helped me to carry the trunk. - Tom bavulu taşımama yardım etti.

holdall
suitcase, trunk
valise
hand luggage
gladstone bag
portmanteau
gladstonebag
bavul hazırlamak
pack
bavul ticareti
suitcase trading
bavul turizmi
(Turizm) suitcase trade
bavul ticareti
shuttle trade
bavul ticareti
Suitcase trade
bavul toplamak
to pack
bavul toplamak
to pack one's suitcase
açmak (bavul)
open
bavullar
(Turizm) luggage
deri bavul
Gladstone
Turkish - Turkish
Yolculukta, içine eşya konulan büyük çanta
Yolculukta, içine eşya konulan büyük çanta: "Bütün varımı yoğumu içine doldurduğum bavulumu bir küçük hamalın sırtına yerleştirdim ."- Y. K. Beyatlı
bavul toplamak
bavul hazırlamak
bavul ticareti
Gümrüksüz ve vergisiz ithaline izin verilen eşyayı yabancı ülkelerden satın alıp bavul veya çantalarla sınırdan geçirerek iç piyasada değerlendirme işi
bavul
Favorites