bason

listen to the pronunciation of bason
English - Turkish

Definition of bason in English Turkish dictionary

basin
havza

Bir nehir havzasının genellikle verimli tarım arazileri vardır. - The basin of a river usually has rich farmland.

Sen nehri Paris havzasının merkezine doğru akar. - The Seine flows through central part of Paris Basin.

basin
leğen
basin
lavabo
basin
havuz
basin
kap
basin
çanak
basin
geniş kase
basin
tas
basin
(Tekstil) küvet, leğen
basin
basen
basin
leğen/tas/havuz/lavabo
basin
{i} kâse
basin
{i} kara ile çevrili liman
basin
{i} yalak
basin
{i} koy
basin
pelvis,tekne
English - English
A basin
{n} a vessel, pond, bay, dock
{i} basin
bason
Favorites