basmakalıp

listen to the pronunciation of basmakalıp
Turkish - English
stereotyped
conventional
astereotypical
conventional, cliché
hackneyed

A bad writer's prose is full of hackneyed phrases. - Kötü bir yazarın masalları basmakalıp ifadelerle doludur.

platitudinous
well-worn
set
stereotyped, commonplace, stock, trite, hackneyed
commonplace
pat
banal
routine
trite

The story about the separation of the two leopard cubs seems pretty trite to me. - İki leopar yavrusunun ayrılması hakkındaki hikaye bana oldukça basmakalıp gibi görünüyor.

stereotypical

You should avoid stereotypical behavior. - Basmakalıp davranıştan kaçınman gerekir.

truism
stereotypic

You should avoid stereotypical behavior. - Basmakalıp davranıştan kaçınman gerekir.

stock
repetitious
stereotype
hokum
well worn
copybook
corny
basmakalıp söz
stereotype
basmakalıp konuşmak
platitudinize
basmakalıp lâflar
routine
basmakalıp lâflar eden tip
platitudinarian
basmakalıp olma
triteness
basmakalıp söz
rubber stamp
basmakalıp söz
platitude
basmakalıp söz
conventionality
basmakalıp söz
cliche
basmakalıp söz
stock phrase
basmakalıp söz
commonplace, cliché, platitude
Turkish - Turkish
Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan, harcıâlem, klişe
beylik
BASMAKALIP
Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan, harcıâlem, klişe: "Kimi daha da iyi söylenebilecek basmakalıp fikirleri piyesleştirdiğinden dem vurdu."- H. Taner
BASMAKALIP
(Hukuk) Üzerinde hiç kafa yapmadan başkalarından süregeldiği gibi kabul edilen
basmakalıp
Favorites