Definition of basic in English Turkish dictionary
- {s} esas
Matematik bütün bilimler için esas niteliği taşır.
- Mathematics is basic to all sciences.
Fizik esas doğa bilimidir.
- Physics is the basic physical science.
- temel
Tom oyunun temel kurallarını kolaylıkla öğrendi.
- Tom easily learned the basic rules of the game.
Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor.
- Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.
- ana
Dan temel anatomi derslerine bile girmedi.
- Dan didn't even take basic anatomy classes.
- basıc
- {s} basit
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Bu aslında oldukça basit.
- It's basically quite simple.
- basic
- {k} Beginner's All-purpose Symbolic Instruction Code (Bilgisayar) BASIC (bir programlama dili)
- acemi basic English ingilizce oğretiminde kullamlan kelime bilgisi sınırlı basit ingilizce basic slag çelik imalatında elde edilen fosfatlı bir cins gübre
- bazik
- {s} kim. bazal
- esasmda
- {s} bazal
- (Askeri) ACEMİ ER: Ayrıca bakınız: "recruit" ve "filler personel"
- esas teşkil eden
- (Tekstil) bazik, bazlı
- {s} silisli
- (Tıp) 1. Esas veya baza ait
- belli başlı
- (Askeri) acemi er
- temek
- asal
- prensip
- elemanter
- basic equipment
- temel donanım
- basic solution
- (Kimya) bazik çözelti
- basic assumption
- temel tahmin
- basic component
- temel bileşen
- basic disk operating system
- temel disk işletim sistemi
- basic dye
- bazik boya
- basic education
- temel eğitim
- basic formula
- esas formül
- basic formula
- temel formül
- basic frequency
- temel frekans
- basic industry
- ana sanayi
- basic industry
- temel sanayi
- basic input/output system
- temel giriş / çıkış sistemi
- basic instruction
- temel komut
- basic language
- temel dil
- basic lead chromate
- bazik kurşun kromat
- basic linkage
- temel bağlantı
- basic load
- ana yük
- basic materials
- hammadde
- basic materials
- çıkış maddeleri
- basic needs
- temel gereksinimler
- basic operating system
- temel işletim sistemi
- basic oxide
- bazik oksit
- basic pitch
- ana hatve
- basic price
- temel fiyat
- basic principle
- temel prensip
- basic salt
- bazik tuz
- basic sciences
- temel bilimler
- basic size
- esas boy
- basic slag
- bazik cüruf
- basic solvent
- bazik solvent
- basic steel
- baz çeliği
- basic telecommunication access method
- temel uzaktan iletişim erişim yöntemi
- basic category
- temel kategori
- basic chemicals
- temel kimyasallar
- basic class
- temel sınıf
- basic dyes
- temel boyalar
- basic electric circuit
- basit elektirik devresi
- basic fittings
- (Emlak) Temel eşyalar, temel kullanım eşyaları
The living room has got basic fittings.
- basic freedoms
- Temel özgürlükler
- basic hardware
- temel donanım
- basic header
- ana başlık
- basic info
- temel bilgi
- basic instinct
- (Film) Temel İçgüdü filmi
- basic knowledge
- temel bilgi
- basic laws
- temel yasalar
- basic laws
- temel kanunlar
- basic level of energy
- enerjinin temel seviyede
- basic listing
- ücretsiz olarak web sayfanızda yayınlayacağınız bilgiler
- basic moral
- esas ahlak
- basic objectives of national education
- milli eğitimin temel amaçları
- basic rate
- temel oran
- basic right
- Temel hak
- basic rule
- Temel kural
- basic to
- temel
- basic training
- acemilik, temel eğitim
- basic version
- basit sürüm
- basic allowance for housing
- (Askeri) temel konut tahsisatı
- basic allowance for quarters
- (Askeri) MESKEN BEDELİ: Aynı mesken (quarters in kind) verilmeyen bütün hizmet personeline ödenen para. Buna "quarters allowance" da denir. Eskiden "rental allowance" ve "commutation of allowance" denirdi
- basic allowance for subsistence
- (Askeri) İAŞE BEDELİ, TAYİN BEDELİ: Yiyecekleri kendileri tarafından temin edilen bütün hizmet personeline ödenen para. Buna kısaca "ration allowance" ve "subsistence allowance" da denir. Eskiden "commutation of ration" denirdi
- basic allowance for subsistence; battalion aid station
- (Askeri) iaşe bedeli, tayin bedeli; tabur yardım istasyonu
- basic and advanced vocational training
- (Avrupa Birliği) temel ve ileri düzeyde mesleki eğitim
- basic branch
- (Askeri) ASIL SINIF, ESAS SINIF: Bir subayın memuriyet görevi veya geçici görevle, bulunduğu yerden farklı olarak, piyade, personel sınıfı gibi nasıp ve tayin edildiği sınıf
- basic characters
- temel karakterler
- basic combat training
- (Askeri) TEMEL MUHAREBE EĞİTİMİ: Askere yeni alınan ve daha önce askerlik hizmeti görmeden, gönüllü olarak, yeni kaydolunan faal ordu ve ihtiyat askeri teşkilleri erkek personelinin temel askeri konularda ve temel piyade muharebesi esasları üzerinde eğitimi
- basic communication
- (Askeri) ESAS YAZI, ESAS DÖKÜMAN: Mütalaa notu (endorsment) ve ek (inclosure) gibi ilave yazılar esas doküman arasında kabul edilmez
- basic conflict
- (Pisikoloji, Ruhbilim) temel çatışma
- basic cover
- (Askeri) ESAS HAVA FOTOĞRAFI: Esas olarak elde tutulan bir hava fotoğrafı. Bölge veya tesiste meydana gelebilecek değişiklikleri ortaya çıkarmak için daha sonra çekilen fotoğraflar bununla kıyaslanabilir
- basic data
- (Askeri) ATIŞ ESASLARI: Atışın hedef üzerine oturtulabilmesi için lüzumlu esaslar. Hedefin bataryaya nazaran mevkiinin; istikamet veya sapma, mesafe veya menzil, yükseklik farkı veya toprak açısı olarak bilinmesine lüzum vardır; bütün bu hususlar atış esaslarını teşkil eder
- basic date
- (Askeri) NASIP TARİHİ: Kara ordusunda (Nizami ordu: Regular Army) subay terfi teklifleri için hizmetin başladığı tarih
- basic designation
- (Askeri) KISA AD, KISA İSİM: Bir roket veya güdümlü füzeyi uygun şekilde tanıtmak için gerekli askeri harf ve rakam grubu
- basic dyes
- (Tekstil) bazik boyarmaddeler
- basic education
- (Askeri) TEMEL ÖĞRETİM: Ordu genel kültür programının; ilkokul temel eğitimini bitirmemiş veya İngilizce'yi, bu tahsil süresini tamamlamış ergin bir kimse gibi kolaylıkla yazıp konuşmayı öğrenmemiş askeri personelin öğretimine tahsis edilen sahası
- basic encyclopedia
- (Askeri) temel ansiklopedi
- basic end item
- (Askeri) TEMEL NİHAİ MADDE: Bir dağıtım hizmetine tahsis edilen ve destekleyen bir sınıfa tahsis edilmiş bir nihai maddeyi ihtiva eden, ordudonatım aracı, tamir aracı nevinden, bir nihai madde
- basic english
- temel İngilizce
- basic feasible solution
- temel olurlu cozum
- basic figure
- (Tekstil) temel model
- basic flying school
- (Askeri) TEMEL UÇUŞ OKULU: Bak. "flying school"
- basic function
- temel işlev
- basic identity data element
- (Askeri) temel teşhis verisi unsuru
- basic inspection
- temel kontrol
- basic intelligence
- (Askeri) (NATO) TEMEL İSTİHBARAT: Harekatların planlanmasında ve müteakip bilginin değerlendirilmesinde temel kaynak malzeme olarak kullanılabilecek her konudaki istihbarat. Ayrıca bakınız: "current intelligence; information; intelligence"
- basic introduction
- (Askeri) temel öğretim
- basic iron
- thomas fontu
- basic iron
- bazik font
- basic issue list items
- (Askeri) DAĞITIM LİSTESİ ANA KALEMLERİ: Teçhizat ana nihai maddesini meydana getiren, çeşitli miktarlardaki müteferrik aksam, ana parça ve teçhizat ile birlikte verilen bütün birinci kademe bakım avadanlıkları, aletler, ikmal maddeleri yedek komple malzeme ve onarım parçalarıdır. Bütün bu kalemler; kullanan birliklere dağıtılan tam ana nihai maddeleri meydana getirir. Genellikle araç teçhizatı (on vehicle material), sarf yedek parçaları (running spares) ve gemi üzerindeki yedek parçalar (on board spares) şeklinde bulunan kalemler bunlar arasındadır
- basic load
- (Askeri) Kıt'a cephane yükü
- basic load
- (Askeri) KITA İKMAL MADDELERİ YÜKÜ: Bir birlik veya teşkilde elde bulundurulması gereken ve birlik veya teşkil tarafından taşınabilen ikmal maddeleri miktarı. Birlik veya teşkilin savaş teşkilatına göre belirlenir ve daha evvelden belirlenen seviyelerde idame edilir
- basic load of ammunition
- (Askeri) KITA CEPHANE YÜKÜ: Bak. "Basic load"
- basic military route network
- (Askeri) TEMEL ASKERİ ROTA AĞI: Ev Sahibi Ülke tarafından önceden tahmin edilen ulusal ve ittifaka ait askeri hareket ve ulaştırma gereksinimlerini karşılamak üzere barışta planlanmış mihveri, yana birleştiren rotalar. Ayrıca bakınız: "transport network"
- basic military training
- (Askeri) TEMEL ASKERLİK EĞİTİMİ: Temel eğitimin ilk safhasında bir askere, askeri konular üzerinde gösterilen eğitim. Buna eskiden "basic training" denirdi
- basic ordering agreement
- (Askeri) temel sipariş sözleşmesi
- basic pay
- (Askeri) ASIL MAAŞ: Kara Ordusu mensuplarına rütbe ve hizmet süresi esasına göre (ek tahsisler ve bedel dışında) ödenen maaş veya ücret
- basic performance issues
- (Ticaret) temel performans konuları
- basic planning guide
- (Askeri) ESAS PLANLAMA KILAVUZU: Bir kara birliği tarafından hazırlanan ve hava indirme harekatı için lüzumlu hava aracı miktarını tespit etmek üzere, bir birliğin kesin insan, malzeme ve teçhizat miktarını gösteren kuvvet
- basic predicate
- (SQL) tekli karşılaştırma belirtimi
- basic principle
- (Tekstil) ana prensip
- basic private
- (Askeri) ACEMİ ER: Bak. "recruit"
- basic psychological operations study
- (Askeri) TEMEL PSİKOLOJİK HAREKAT ETÜDÜ: Psikolojik harekata en uygun ülke, coğrafi saha veya bölgenin özelliklerini kısaca açıklayan ve psikolojik harekatların yapılmasında ve planlanmasında ilk kaynak malzeme olarak kullanılabilecek bir doküman
- basic psychological operations study; bits per second
- (Askeri) temel psikolojik harekat çalışması; bit/saniye
- basic qualification badge
- (Askeri) NİŞANCI EHLİYET BRÖVESİ: Belirli bir silahla, belirli bir nişancılık derecesinin sağlanmış olduğunu gösteren madeni bröve. Bu brövenin üç derecesi vardır: Uzman nişancılık (expert), keskin nişancılık (Sharpshooter) ve nişancılık (marksman)
- basic ration
- (Askeri) TEMEL RASYON; ASGARİ RASYON: Sivil halka yapılan ikmal yardımında kullanılan ve asgari sağlık standardını temin için gerekli bir Kalori ve beslenme dağıtımı olarak ifade edilen rasyon
- basic records
- (Askeri) ESAS KAYITLAR: Bir askeri birliğin esas veya temel kayıtları. Bölük günlük yoklaması (morning report), hizmet sıra çizelgesi (duty roster) vesaire kayıtlar bunlar arasındadır
- basic relay post
- (Askeri) ANA YEDEK AMBULANS DURAĞI: Bak. "ambulance basic relay post"
- basic report
- (Askeri) ESAS RAPOR: İdari bir rapora ait bilgiyi ihtiva eden özet. Numune olarak gelmiş malzeme veya ek olarak iliştirilmiş yazılar bir özet rapora konu teşkil etmez
- basic requisition number
- (Askeri) ESAS İSTEK NUMARASI: Bak. "ISS requisition number"
- basic research
- (Askeri) TEMEL ARAŞTIRMA: Bilginin arttırılması yolunda sarfedilen gayret. Temel gaye, incelenmekte olan konu üzerinde daha geniş bir bilgiye ve anlayışa sahip olmaktır. Ayrıca bakınız: "applied research"
- basic rock
- bazik kayaç
- basic salary
- temel ücret
- basic salary
- çıplak maaş
- basic schist
- bazik şist
- basic skill area
- (Pisikoloji, Ruhbilim) temel beceri alanı
- basic skills
- Temel Yetiler
- basic slag
- thomas fosfatı
- basic soil
- bazik toprak
- basic solution
- temel cozum
- basic steel
- thomas çeliği
- basic stopping power
- (Askeri) TEMEL DURDURMA GÜCÜ VEYA TEHDİT YÜZDESİ: Yüzde olarak ifade edilen ve bir aracın bir mayın tarlasını geçme teşebbüsü esnasında bir mayın tarafından durdurulması ihtimali
- basic tactical organization
- (Askeri) TEMEL TAKTİK KURULUŞ; TEŞKİLAT: Kıyıdaki görevlerin yerine getirilmesi için çıkarma birliklerinin piyade, destek kara silahları ve hava kuvveti olarak müşterek tertiplenmelerini icap ettiren klasik muharebe kuruluşu. Bu kuruluş şeklinin uygulanmasına, çıkarma kuvvetine mensup çeşitli hücum unsurları karaya çıkınca mümkün olduğu kadar erken geçilir
- basic tactical unit
- (Askeri) TEMEL TAKTİK BİRLİK; ESAS TAKTİK BİRLİK: Kara ordusunun herhangi bir sınıfında, bağımsız bir taktik görevi yerine getirmeye muktedir temel birlik; piyade bölüğü gibi
- basic target graphic
- (Askeri) temel hedef grafiği
- basic team training
- (Askeri) TEMEL TİM EĞİTİMİ: Temel eğitimin son safhası. Bu safhada, değiştirme personeli olarak birliklere atanacak erler, genel olarak, muharebe şartları içinde, grup ve tim harekatı üzerinde eğitim görmek üzere, geçici grup veya timler halinde tertiplenirler. Bazı birliklerde, temel birlik eğitimi (basic unit training) yerine bu eğitim gösterilir
- basic training
- (Askeri) TEMEL EĞİTİM: Bak. "basic military training"
- basic training
- temel eğitim
- basic undertakings
- (Askeri) TEMEL TEŞEBBÜSLER; TAAHHÜTLER: Komutanın konseptini başarıyla uygulamak için yapılması gereken geniş anlamda temel işler. Temel teşebbüsler; askeri, diplomatik, ekonomik, psikolojik ve diğer sahalardaki tedbirleri içine alabilir. Ayrıca bakınız: " Strategic concept"
- basic unit training
- (Askeri) TEMEL BİRLİK EĞİTİMİ: Birliklere tahsis edilen erlere, temel eğitimin son safhasında resmi kuruluşlu bir askeri birlik halinde ilk toplandıkları ve eğitildikleri zaman gösterilen tatbiki eğitim. Bazı tip birliklerde; temel birlik eğitimi yerine temel tim eğitimi gösterilir. Ayrıca bakınız: "basic team training"
- basic wage
- temel ücret
- basic wage
- parça başı ücret
- basic war plan
- (Askeri) ESAS HARP PLANI: Zamanca safhalanmak ve yer dahil, ihtiyaçları meydana çıkarmak için yapılan plan. Bu ihtiyaçlarla ilgili aşağıdaki problemlerin çözülmesinde esas teşkil eder: Kuvvetlerin emir ve komutası; kuvvetlerin stratejik konusu; kuvvetlerin stratejik kullanılışı; kuvvetlerin terkibi ve çapı; araştırma ve geliştirme dahil, lojistik. Bir esas harp planı, tek bir kuvveti (service) veya birden çok kuvvet için müşterek (joint) ya da, birden çok milletin kuvvetlerini ihtiva eder şekilde kombine (combined) olabilir
- basic weight
- (Havacılık) esas ağırlık
- basic weight
- (Havacılık) anma ağırlığı
- basically
- aslında
Aslında kendi başıma olmayı tercih ederim.
- I basically prefer being by myself.
Tom aslında Mary'nin yaptığı aynı şeyi yapar.
- Tom does basically the same thing as Mary does.
- basically
- temelde
Temelde ben dürüst bir insanım.
- Basically, I am a honest person.
Ben temelde hiç kimseyim.
- I'm basically a nobody.
- basically
- esasında
- basics
- temel
Bunlar temel öğelerdir.
- These are the basics.
Temel ögelerle başlayalım.
- Let's start with the basics.
- basically
- öncelikli olarak
- basically
- esasta
- basically
- esas olarak
- basically
- aslen
- basically
- altta
- basically
- birincil olarak
- extended basic solution
- (Bilgisayar,Teknik) genişletilmiş temel çözüm
- basically
- temel olarak
Temel olarak planını seviyorum.
- I basically like your plan.
Temel olarak, fikrine katılıyorum.
- Basically, I agree with your opinion.
- basically
- esasen
- basicity
- bazlık
- basics
- bir şeyin en basit ama en önemli kısımları
- turn basic
- aslına dön
- basicity
- bazlik
- the basic premise
- temel dayanak noktası
- World Area Code Basic Encyclopedia
- (Askeri) Dünya Alan Kodu Temel Ansiklopedisi
- airman basic technical training
- (Askeri) HAVA ERİ TEMEL TEKNİK EĞİTİMİ: Bir şahsı, bir meslek sahası kademesinde, bir hava kuvvetleri uzmanlığı ustalık derecesinde yetiştirmek için gösterilen resmi eğitim. Bu eğitimi başarıyla tamamlayanlara depanör seviyesinde hava kuvvetleri uzmanlığı verilir
- ambulance basic relay post
- (Askeri) ANA YEDEK AMBULANS DURAĞI: Bir ambulans mekiğinin en gerisindeki durak. Kullanılma sırası bekleyen ambulanslar burada, dağınık vaziyette bulunur. Buna "basic relay post" da denir
- basically
- kökünden
- basically
- esasi
- basics
- {i} temel öğeler
Önce temel öğeleri öğrenmelisin.
- You have to learn the basics first.
Bunlar temel öğelerdir.
- These are the basics.
- basics
- {i} temeller
Şimdi temellere dönme zamanı geldi.
- It's now time to get back to basics.
Bizim temellere geri dönmemiz gerek.
- We need to get back to the basics.
- basics
- (Help) Temel bilgiler (yardım)
- charter of basic social rights
- (Politika, Siyaset) sosyal haklar bildirgesi
- concurrent basic military training
- (Askeri) MÜŞTEREK TEMEL TEKNİK EĞİTİM: Teknik eğitim sırasında tekrarlanan temel askerlik eğitimi
- initialize to basic
- temel değerleri başlat
- microsoft visual basic
- microsoft visual basic
- nato basic military requirement
- (Askeri) NATO TEMEL ASKERİ İHTİYACI: Kabul edilmiş askeri hedef, vazife ve görevleri yerine getirecek bir imkan ve kabiliyeti gerçekleştirmek için gerekli malzeme cins ve tipinin bu malzemenin hizmette bulundurulması icap eden zamanın ve mümkünse, ihtiyaç miktarının genel anlamda bir ifadesi. Bak. "Operational characteristics", "technical specifications"
- network basic input/output system
- (Netbios) Ağ Temel Giriş/Çıkış Sistemi
- officer basic technical training
- (Askeri) SUBAY TEMEL TEKNİK EĞİTİMİ: Giriş seviyesinde tek bir işletme veya teknik Hava Kuvvetleri uzmanlık kodu verilmesini sağlayan resmi eğitim
- table of basic allowances
- (Askeri) ESAS İSTİHKAK ÇİZELGELERİ: Eskiden A. B. D. ordusunda, istihkak çizelgelerinin bir kısmı için kullanılan yayın. Bu yayınlar halen kullanılmaktadır
- these are basic issues
- bunlar temel sorunlardır
- visual basic module
- (Bilgisayar) visual basic modülü