bari̇z

listen to the pronunciation of bari̇z
Turkish - English

Definition of bari̇z in Turkish English dictionary

bariz
apparent

The apparent truth was really a lie. - Bariz gerçek gerçekten bir yalandı.

The danger was not apparent. - Tehlike bariz değildi.

bariz
conspicuously
bariz
blatant

It was a blatant attempt to win Tom over. - Tom'u ikna ederek kendi tarafına çekmek bariz bir girişimdi.

bariz
sharp
bariz
Clear, open, obvious
bariz
pronounced
bariz
clear, obvious
bariz
gross

This is a gross violation of privacy. - Bu gizliliğin bariz bir ihlalidir.

bariz
avowed
bariz
conspicuous

The scar on his forehead is conspicuous. - Onun alnındaki yara bariz.

The experiment was a conspicuous failure. - Deney bariz bir hataydı.

bariz
as plain as a pikestaff
bariz
clear, obvious, marked, distinct
bariz olmak
stick out
bariz
marked
bariz
distinct

Height is a distinct advantage in basketball. - Uzun boy, basketbolda bariz bir avantajdır.

bariz
{s} blazing
daha bariz
distincter
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Doğan. Zâhir ve âşikar. Meydanda olan. Belli. Açıkça
bariz
Açık, göze çarpan, belirgin
bariz
Açık, göze çarpan, belirgin: "Halk arasında da keder ve sevinç diye iki bariz heyecan olduğuna inanmıştı."- P. Safa
bari̇z
Favorites