banned, forbidden

listen to the pronunciation of banned, forbidden
English - Turkish
Yasaklı yasak
prohibited
yasaklanmış

Silah ihracatı yasaklanmıştı. - The export of weapons was prohibited.

Trende sigara içmek yasaklanmıştır. - Smoking is prohibited on the train.

prohibited
{f} yasakla

Silah ihracatı yasaklandı. - Weapons export was prohibited.

Silah ihracatı yasaklandı. - Arms export was prohibited.

prohibited
yasak

Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmemi yasakladılar. - My parents prohibited me from seeing Tom again.

Silah ihracatı yasaklandı. - Arms export was prohibited.

English - English
prohibited