Sen o ülkenin ürünlerini boykot ettin.
- You boycotted merchandise from that country.
Seni boykot etmiyorum.
- I'm not boycotting you.
Onları boykot etmek zorundayız.
- We have to boycott them.
Otobüs servisi boykotunu organize etti.
- He organized a boycott of the bus service.
Boykot bir yıldan biraz fazla sürdü.
- The boycott lasted a little more than a year.