balyoz

listen to the pronunciation of balyoz
Turkish - English
sledgehammer

Don't crack a nut with a sledgehammer. - Bir balyoz ile ceviz kırma.

Something really should be done about the problem, but this is cracking a nut with a sledgehammer. - Sorun hakkında gerçekten bir şey yapılmalı, ama bu balyozla ceviz kırmaktır.

{i} sledge

Don't crack a nut with a sledgehammer. - Bir balyoz ile ceviz kırma.

Something really should be done about the problem, but this is cracking a nut with a sledgehammer. - Sorun hakkında gerçekten bir şey yapılmalı, ama bu balyozla ceviz kırmaktır.

sledge, sledgehammer
{i} die
sledge hammer
balyoz gibi
very heavy (blow with the fist or something else)
balyoz gibi
very heavy
plastik balyoz
plastic sledge hammer
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Fr. Vaktiyle Avrupa devletlerinin büyükelçi ve büyük konsoloslarıyla, general ve amiral gibi kişilerine verilen bir ünvandır
(Osmanlı Dönemi) (Yunancadan) Kazık çakmak, büyük taşları kırmak için kullanılan uzun saplı, iri ve ağır çekiç
Taşları kırmak, kazık çakmak gibi işlerde kullanılan, çok iri ve ağır çekiç, varyos
Taş kırmakta kullanılan büyük çekiç
Taşlarıkırmak, kazık çakmak gibi işlerde kullanılan, çok iri ve ağır çekiç, varyos
Büyük taşları kırmak, kazık çakmak gibi işlerde kullanılan, çok iri ve ağır çekiç
vayra
balyoz
Favorites