Turkish - English
Definition of baltalı in Turkish English dictionary
- (Askeriye) , hist. sapper
- furnished with an ax
- armed with a halberd
- balta
- axe
I had to get the axes to chop the wood.
-Odun kırmak için baltaları almak zorundaydım.
Until now I've never used an axe.
-Şimdiye kadar hiç balta kullanmadım.
- balta
- ax
- baltalı kargı
- halberd
- baltalı kargı
- partisan
- balta
- bill
- balta
- bumpkin
- balta
- lout
- balta
- boor
- balta
- hick
- balta
- harass
- balta
- hatchet
To make a long story short, we buried the hatchet.
-Uzun lafın kısası savaş baltasını gömdük.
At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
-Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
- balta
- cleaver
- balta
- broad axe
- balta
- chopper
- balta
- axe, ax, chopper, hatchet; bumpkin; hick; boor, lout
- balta
- broadax
- balta
- broadsword
- balta
- poleaxe
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of baltalı in Turkish Turkish dictionary
- Baltası olan
- Baltacı
- Balta
- (Osmanlı Dönemi) MİHADDE
- Balta
- (Osmanlı Dönemi) BÜRT
- Balta
- baltu
- Balta
- baldu
- Balta
- teber
- balta
- Kesme, yarma, yontma gibi işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç: "Balta değmedik ağaç olmaz."- Atasözü
- balta
- Kesme, yarma, yontma gibi işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç
- balta
- Savaşta kullanılan bir tür silah