Fadil had an affair with his sister-in-law.
- Fadıl'ın baldızı ile bir ilişkisi vardı.
His stepmother is my sister-in-law.
- Onun üvey annesi benim baldızım.
Linda is Dan's sister-in-law.
- Linda Dan'ın baldızı.
Fadil had an affair with his sister-in-law.
- Fadıl'ın baldızı ile bir ilişkisi vardı.