The heavy rain prevented us from going fishing.
- Şiddetli yağmur balık tutmaya gitmemizi engelledi.
I like to go fishing with my father.
- Babamla birlikte balık tutmaya gitmek istiyorum.
the fishing industry.
If you want to stay a member of this club, you have to fish or cut bait.
- Bu kulübün bir üyesi kalmak istiyorsanız balık tutmak ya da yem kesmek zorundasınız.
My hobbies are fishing and watching television.
- Hobilerim balık tutmak ve televizyon izlemektir.