Turkish - English
Definition of bakir in Turkish English dictionary
- untouched
- virgin
If it never happened to you, you're a virgin.
-Eğer o sana hiç olmamışsa, sen bir bakiresin.
As I thought, she's a virgin!
-Düşündüğüm gibi, o bir bakire!
- old growth
- copper
- (Denizbilim) pristine
- maidenhead
- virginal,untouched
- virginity
Girls are losing their virginity earlier and earlier.
-Kızlar bakireliklerini gittikçe daha erken kaybediyor.
- virgin, virginal
- maiden
- bakir alan
- (Çevre) wilderness
- bakir biyokitle
- (Denizbilim) virgin biomass
- bakir bölgeler
- (Çevre) wilderness
- bakir doğa
- wilderness
- bakir populasyon
- (Denizbilim) virgin population
- bakir su
- (Denizbilim) virgin water
- bakir erkek
- one who has not had sexual intercourse
- bakir erkek
- virgin
- bakir güzellik
- unspoiled beauty
- bakir kalmak
- remain untouched
- bakir kalmak
- remain intact
- bakir orman
- virgin forest, untrodden forest
- bakir orman
- virgin forest
- bakir ortam
- virgin medium
- bakir stok
- (Denizbilim) virgin stock
- bakir toprak
- virgin soil
- bakir topraklar
- virgin lands
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of bakir in Turkish Turkish dictionary
- El değmemiş, kullanılmamış. İşlenmemiş (toprak)
- Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
- El değmemiş, kullanılmamış
- Eskimemiş, yıpranmamış, yeni
- İşlenmemiş (toprak)
- erden
- BAKÎR
- (Osmanlı Dönemi) Yensiz gömlek
- BAKÎR
- (Osmanlı Dönemi) Karnı yavrusundan dolayı yarılan deve
- BAKÎR
- (Osmanlı Dönemi) Sığır sürüsü
- BAKİR
- (Hukuk) Eldeğmemiş, bozulmamış, temiz kalmış
- BÂKİR
- (Osmanlı Dönemi) Tâze. El sürülmemiş. Bozulmamış
- BÂKİR
- (Osmanlı Dönemi) Erken