bakana

listen to the pronunciation of bakana
Turkish - English
minister to
bakan
minister

The Foreign Minister was a puppet. - Dışişleri Bakanı bir kuklaydı.

The talented finance minister's ingenuity has helped his bankrupt nation to get out of the red. - Yetenekli maliye bakanının yaratıcılığı batmış ulusunun kurtulması için yardımcı oldu.

bakan
chancellor
bakan
gardant
bakan
secretary

Tom knows the Secretary of State. - Tom, dışişleri bakanı'nı bilir.

The Secretary of State said he planned to resign. - Dışişleri Bakanı istifa etmeyi planladığını söyledi.

bakan
cabinet minister
bakan
looking after
bakan
staring out
bakan
looking over
bakan
minister, secretary
bakan
attendant
bakan
onlooking
bakan
Secretary of State
Turkish - Turkish

Definition of bakana in Turkish Turkish dictionary

BAKAN
(Osmanlı Dönemi) Bak: Nâzır
Bakan
vekil
Bakan
müdavi
Bakan
icra vekili
Bakan
(Hukuk) NAZIR
bakan
Hükûmet işlerinden birini yönetmek için, genellikle milletvekilleri arasından, başbakan tarafından seçilerek cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra iş başına getirilen yetkili, vekil, nazır
bakan
Bakma işini yapan (kimse)
bakan
Hükûmet işlerinden birini yönetmek için, genellikle milletvekilleri arasından, başbakan tarafından seçilerek cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra işbaşına getirilen yetkili, vekil, nazır: "O sadece iyi bir bayındırlık bakanıdır."- F. R. Atay
bakana
Favorites