bakınma

listen to the pronunciation of bakınma
Turkish - English

Definition of bakınma in Turkish English dictionary

bakınmak
look around

During my childhood, I used to come here frequently, look around and think. - Düşünmek ve etrafa bakınmak için çocukluğum sırasında buraya sıklıkla gelirdim.

She did nothing but look around. - O, etrafına bakınmaktan başka bir şey yapmadı.

bakın
see

Tom looked around, but didn't see anyone. - Tom etrafına bakındı ama kimseyi görmedi.

You see, I've got only these two castles, one hundred hectares of land, six cars, four hundreds heads of cattle and twenty racer horses... - Bakın, benim sahip olduklarım sadece bu iki kale, yüz hektar arazi, altı araba, dört yüz baş sığır ve yirmi koşu atı...

bakın
look

The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise. - Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

I think I'll look around a little more. - Etrafıma biraz daha bakınmayı düşünüyorum.

bakın
vide
bakınmak
look about
bakınmak
prov. to be examined by (a medical doctor, a midwife, etc.)
bakınmak
to look around, look about, gaze about, look in several directions (often used with etrafına)
Turkish - Turkish
bakınma
Favorites