Turkish - English
Definition of bahşetmek in Turkish English dictionary
- deign
- to give, bestow, grant
- to give, to grant, to bestow
- endow; deign
- {f} endow
- give
- forgive
- confer
- bestow
- (Kanun) vest
- concede
- grant
- confer upon
- bahşetme
- (Hukuk) grant
- bahşetme
- endowment
- bahşetme
- conferment
- bahşetme
- act of bestowing
- borç alma imkanı bahşetmek ve garantiler vermek
- (Hukuk) to grant loans and to give guarantees
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of bahşetmek in Turkish Turkish dictionary
- Bağışlamak, sunmak: "Geçmiş zamanların bize bahşettiği daha mükemmel bolluğu hatırlayacaktık."- Y. K. Karaosmanoğlu
- Bağışlamak, sunmak
- BAHŞETME
- (Hukuk) Bağışlama, verme, tanıma
- bahşetme
- Bahşetmek işi