O, fikrini ifade etmede geri kalmış.
- She is backward in expressing her opinion.
O ülkenin geri kalmışlığı iyi bilinir.
- The backwardness of that country is well known.
Tom geriye doğru bir adım attı.
- Tom took a step backward.
Köpek geriye doğru yürüdü.
- The dog walked backward.
Tom geriye doğru bir adım attı.
- Tom took a step backward.
Köpek geriye doğru yürüdü.
- The dog walked backward.
Belki bütün bunu tersine yapıyoruz.
- Maybe we're doing this all backwards.
Onu ters anladın sanırım.
- I think you've got it backwards.
Alfabeyi tersten oku.
- Say the alphabet backwards.
Köpek geriye doğru yürüdü.
- The dog walked backward.
Aktris, sahne üzerinde geriye düştü.
- The actress fell backward over the stage.
The occasional backward movement of planets is evidence they revolve around the sun.