Tom ve Mary bir topu ileri geri attılar.
- Tom and Mary tossed a ball back and forth.
Tanımadığım bir adam evimin önünde ileri geri yürüyordu.
- A man I didn't know was walking back and forth in front of my house.
Onun evinin önünde bir ileri bir geri yürüdü.
- He walked to and fro in front of her house.
Biz ileri geri koşuyorduk.
- We were running to and fro.
Aslan bütün gün kafesinin içinde ileri geri yürüdü.
- The lion walked to and fro in its cage all day.
... back and forth. ...
... So we're going to be going back and forth between folks in the ...