babaanne

listen to the pronunciation of babaanne
Turkish - English
{i} grandmother

My paternal grandmother enjoys tea ceremonies. - Benim babaannem çay törenlerini seviyor.

Tom's great-great-great grandmother lived in Scotland. - Tom'un büyük büyük büyük babaannesi İskoçya'da yaşadı.

{i} granny
father'smother, paternal grandmother
mother of one's father
father's mother, paternal grandmother
grandmamma
father's mother
grand

My grandma is 75 years old. - Babaannem 75 yaşında.

My grandmother is able to fly. - Babaannem uçabiliyor.

paternal grandmother
{i} grandma

After Grandma's sudden death, Grandpa began to age rapidly. - Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.

My grandma stooped down and picked up a needle and thread. - Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı.

{i} grannie
Turkish - Turkish
Babanın annesi
babaanne
Favorites