Definition of başvuru in Turkish English dictionary
- appeal
Tom appealed for help.
- Tom yardım başvurusunda bulundu.
Tom appealed to his friends for sympathy.
- Tom arkadaşlarına sempati için başvuruda bulundu.
- (Hukuk) application
Tickets will be allotted in order of application.
- Biletler başvuru sırasına göre ayrılacak.
Don't forget to attach your photo to the application form.
- Başvuru formuna fotoğraf eklemeyi unutma.
- letter of application
- reference
A dictionary is an excellent reference book.
- Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.
- recourse
His last recourse will be to go to his father for help.
- Onun son başvurusu yardım için babasına gitmek olacak.
- having recourse to; resorting to
- application, reqest
- (written) application
- application, submitting an application
- (Bilgisayar) contact
In case of an emergency, contact the police.
- Acil bir durumda, polise başvurun
Contact your local police if you have any information on Tom Jackson's whereabouts.
- Tom Jackson'ın nerede olduğuna dair herhangi bir bilginiz varsa yerel polisinize başvurun.
- (Bilgisayar) referred by
- (Bilgisayar) reference to
- (Bilgisayar) referral
- (Ticaret) filing
The filing deadline was Monday.
- Son başvuru tarihi pazartesiydi.
- (Bilgisayar) refers to
- applıcants
- başvuru belgesi ektedir
- application form is attached
- başvuru belgesi ektedir
- the application document is attached
- başvuru belgesi ektedir
- attached you will find the application document
- başvuru koşulları
- requirements for application
- başvuru sahibi
- (Ticaret) applicant
There are three hundred applicants for only one position.
- Yalnızca tek makam için üç yüz başvuru sahibi var.
The applicant will be coming to see you the day after tomorrow.
- Başvuru sahibi öbür gün seni görmeye gelecek.
- Başvuru Kitabı
- User's Reference
- başvuru dilekçesi
- letter of application
- başvuru düzeyi
- datum level
- başvuru formu
- appliction form
- başvuru formu
- application
Tom filled out the job application form.
- Tom iş başvuru formunu doldurdu.
Tom filled out the application form.
- Tom başvuru formunu doldurdu.
- başvuru kitabı
- reference bok
- başvuru yapmak
- make an application
- başvuru çizgisi
- datum line
- başvurular
- (Bilgisayar) references
- teknik başvuru
- (Bilgisayar) technical reference
- vize başvuru formu
- visa application form
- devletler arası başvuru
- (Hukuk) inter-state application
- irtibat noktası, temas noktası, başvuru makamı
- (Askeri) point of contact
- iç başvuru yollarının tüketilmesi
- (Hukuk) exhaustion of local remedies
- kişisel başvuru
- (Hukuk) individual application
- temyiz başvuru müzekkeresi
- (Kanun) certiorari
- temyize başvuru yazısı
- certiorari
- yeniden başvuru
- reapplication