başvurarak

listen to the pronunciation of başvurarak
Turkish - English
referring
present participle of refer
başvur
apply for

It is up to you to apply for the job. - Bu iş için başvuruda bulunmak size kalmış.

Tom asked Mary to find out how to apply for a visa. - Tom Mary'den vize için nasıl başvurulacağını öğrenmesini rica etti.

başvur
{f} referenced
başvur
fall back on

Many families had lost their savings during the war and had nothing to fall back on. - Birçok aile savaş sırasında tasarruflarını kaybetmişlerdi ve başvuracakları hiçbir şeyleri yoktu.

I can fall back on my savings if I lose my job. - İşimi kaybedersem tasarruflarıma başvurabilirim.

başvur
betake
başvur
fell back on
başvur
{f} appeal

They appealed to us for help. - Onlar yardım için bize başvurdular.

She appealed to me for help. - O, yardım için bana başvurdu.

başvur
{f} referring
başvur
appeal to

We should appeal to reason instead of resorting to violence. - Şiddete başvurma yerine aklımızı kullanmalıyız.

başvur
resort to

Tom is ready to resort to violence in order to get what he wants. - Tom istediğini almak için şiddete başvurmaya hazır.

No matter how angry he was, he would never resort to violence. - Onun nasıl kızdığı önemli değil, o asla şiddete başvurmaz.

başvur
refer

Writers often refer to a dictionary. - Yazarlar genellikle bir sözlüğe başvururlar.

I referred to the company for his work record. - Ben onun iş kaydı için şirkete başvurdum.

başvur
fallen back on
başvur
make reference to
başvur
betook
başvur
apply to

We need to apply to the bank for a loan. - Bir kredi için bir bankaya başvurmamız gerekiyor.

Apply to the office for further details. - Daha çok bilgi için ofise başvurun.

başvur
betaken