Turkish - English
Definition of başla(mak) in Turkish English dictionary
- went about
- log on
- başla selamlama
- bow
They shake hands instead of bowing.
-Başla selamlama yerine tokalaştılar.
In Japan, it is proper to bow when you meet someone.
-Japonya'da biriyle karşılaştığında başla selamlamak uygundur.
- başla selamlamak
- bow
In Japan, it is proper to bow when you meet someone.
-Japonya'da biriyle karşılaştığında başla selamlamak uygundur.
- yeniden başla
- restart
Have you tried restarting your router?
-Router'ını yeniden başlatmayı denedin mi?
Tom restarted his computer.
-Tom bilgisayarını yeniden başlattı.
- canla başla
- for dear life
- canla başla
- for one's life
- canla başla
- with heart and soul
- canla başla girişmek
- wire away
- canla başla girişmek
- wire in
- canla başla çalışmak
- to put one's heart into a job, work with determination and enthusiasm
- canla başla çalışmak
- get weaving
- sorumluluğu al ve başla
- (Askeri) take charge and move out (E-6A/B aircraft)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of başla(mak) in Turkish Turkish dictionary
- canla başla
- Seve seve, her türlü yorgunluğu göze alarak, var gücüyle
Related Terms
başla(mak)
Hyphenation
baş·la(·mak)Resimler
Favorites