I shouldn't have stayed away so long.
- Başka yerde o kadar uzun kalmamalıydım.
Tom's mind is obviously elsewhere.
- Belli ki Tom'un aklı başka yerde.
President Barack Obama praised Poland as an example for aspiring democracies in the Middle East and elsewhere.
- Başkan Barack Obama Orta Doğuda ve başka yerde demokrasileri isteyenler için örnek olarak Polonya'yı övdü.