bağlantılar

listen to the pronunciation of bağlantılar
Turkish - English
(Otomotiv) joints
(Bilgisayar) bindings
connections

This politician is suspected of having connections to organized crime. - Bu politikacının organize suçlarla bağlantıları olduğundan şüpheleniliyor.

You should cut off your connections with that group. - O grupla bağlantıları kesmelisin.

links

Here are some interesting links. - İşte bazı ilginç bağlantılar.

Would you like to exchange links? - Bağlantıları değiştirmek ister misin?

bağlantı
{i} liaison
bağlantı
connection

He got the job by virtue of his father's connections. - O, babasının bağlantıları sayesinde işi aldı.

With your connections, you should be able to find a job for Tom. - Bağlantıların ile, Tom için bir iş bulabilmelisin.

bağlantı
tie

Scientists have learned that, throughout Earth's history, temperature and CO2 levels in the air are closely tied. - Bilimciler dünya'nın tarihi boyunca, sıcaklık ve havadaki CO2 seviyelerinin yakından bağlantılı olduğunu öğrendiler.

The two nations have strong trade ties. - İki ulusun güçlü ticaret bağlantısı var.

bağlantı
relationship
bağlantı
{i} link

A chain is made up of many links. - Bir zincir birçok bağlantıdan oluşur.

Would you like to exchange links? - Bağlantıları değiştirmek ister misin?

bağlantı
coupling
bağlantı
{i} concern
bağlantı
contact

Even though we were supposed to meet at 10, I've had no contact with them. I wonder if they've had an accident. - Saat onda buluşmamız gerekiyorken, onlarla bağlantı kuramadım. Onların kaza geçirip geçirmediğini merak ediyorum.

I think it's time for me to contact her. - Sanırım onunla bağlantı kurmamın zamanıdır.

bağlantı
commitment
bağlantı
(Mekanik) flange
bağlantı
affiliation
bağlantı
bonding
bağlantı
connector
bağlantı
(Askeri) regression analysis
bağlantı
clip
bağlantı
bracket
bağlantı
fitting
bağlantı
(Bilgisayar) auto link
bağlantı
(İnşaat) connectivity
bağlantı
(Pisikoloji, Ruhbilim) association
bağlantı
binding
bağlantı
pattern
bağlantı
juncture
bağlantı
(Bilgisayar) connection to
bağlantı
joint
bağlantı
{i} header
bağlantı
terminal
bağlantı
linkage
bağlantı
touch

I want to get in touch with her. - Onunla bağlantı kurmak istiyorum.

Tom can get in touch with Mary by email. - Tom, Mary ile e-posta vasıtasıyla bağlantı kurabilir.

bağlantı
hookup
bağlantı
attaching
bağlantı
to link
bağlantı
in connection

Do any of you have anything to say in connection with this? - Sizden birinin bununla bağlantılı olarak söyleyecek bir şeyi var mı?

analog bağlantılar
(Bilgisayar) analog connections
bağlantı
connection, tie, link
bağlantı
connecting

My computer doesn't seem to be connecting to the printer. - Bilgisayarım yazıcıya bağlantılı gibi görünmüyor.

I feel like we're connecting. - Bağlantı kurduğumuzu hissediyorum.

bağlantı
phys. linkage
bağlantı
linking
bağlantı
tap
bağlantı
relation
bağlantı
mech. coupling, device that serves to connect the ends of adjacent parts or objects
bağlantı
noose
bağlantı
intercourse
bağlantı
joining
bağlantı
dealings
bağlantı
connexion
bağlantı
mounting
bağlantı
attachment , link , linkage , connection
bağlantı
channel
bağlantı
coordination
bağlantı
tie up
bağlantı
communication
bağlantı
tie, connection, contact, link
bağlantı
fixture
bağlantı
linkup
bağlantı
attachment
bağlantı
anchor
bağlantı
{i} interlock
bağlantı
tie in
bağlantı
(İnşaat) junction
bağlantı
contact man
bağlantı
tiein
tele bağlantılar
(Meteoroloji) teleconnections
Turkish - Turkish

Definition of bağlantılar in Turkish Turkish dictionary

Bağlantı
angajman
Bağlantı
irtibat
bağlantı
İki şey arasında ilişki sağlayan bağ
bağlantı
İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı, ilişik veya ilgili bulunması, irtibat. İki şey arasında ilişki sağlayan bağ: "Bütün ulaştırma bağlantıları tahrip edilmiştir."- F. R. Atay
bağlantı
İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı, ilişik veya ilgili bulunması, irtibat
bağlantı
Yüklenme, üstlenme, angajman
bağlantılar
Favorites