Drugs can cause both dependency and tolerance.
- İlaçlar hem bağımlılık hem de hoşgörüye sebep olabilir.
Smoking is not a habit; it's an addiction.
- Sigara içmek alışkanlık değildir; bir bağımlılıktır.
Smoking is no habit but an addiction.
- Sigara içmek bir alışkanlık değil ama bir bağımlılıktır.
Smoking is no habit but an addiction.
- Sigara içmek bir alışkanlık değil ama bir bağımlılıktır.
Smoking is not a habit; it's an addiction.
- Sigara içmek alışkanlık değildir; bir bağımlılıktır.
Stop playing video games. You're addicted.
- Video oyunu oynamaya son ver. Bağımlı oldun.
He is addicted to cocaine.
- O, kokaine bağımlıdır.
Don't be too dependent on others.
- Başkalarına çok bağımlı olmayın.
He's financially dependent on his wife.
- O, mali açıdan karısına bağımlıdır
Caffeine is an addictive drug.
- Kafein bağımlılık yapan bir maddedir.
Many criminals in America are addicted to drugs.
- Amerika daki çoğu suçlu uyuşturucuya bağımlıdır.
You could say that Mrs. Smith is a television addict.
- Mrs. Smith in televizyon bağımlısı olduğunu söyleyebilirsin.
This former child actor later became a drug addict.
- Bu eski çocuk oyuncu daha sonra bir uyuşturucu bağımlısı oldu.
Don't let your children become couch potatoes.
- Çocuklarınızın televizyon bağımlısı olmasına izin vermeyin.
Tom's hooked on cigarettes.
- Tom sigara bağımlısı.
She's a control freak.
- O bir kontrol bağımlısı.