bağışlamak

listen to the pronunciation of bağışlamak
Turkish - English
grant
pardon
forgive
donate

Tom wants to donate money. - Tom para bağışlamak istiyor.

He wants to donate money. - Para bağışlamak istiyor.

bestow
save
absolve
give away
give to charity
(Hukuk) to condone
to excuse, forgive (someone) (for a small fault)
excuse
dispense
to pardon (someone); to forgive (a misdeed, a debt)
kick in; remit
hand over
to spare, refrain from killing (someone); to spare (someone's life)
endow
have mercy
to donate (something) to; to grant (something) to
to forgive, to pardon, to excuse; to absolve; to give, to donate, to grant, to bestow; to spare (another's life)
Christianity to absolve, pardon
condone
spare
concede
(Kanun) subscribe
hand out
{f} kick in
{f} instate
{f} remit
bağışlama
remittance
bağışlama
gift
bağışlama
bequest
bağışla
donate

Tom absconded with all the money donated for earthquake relief. - Tom deprem yardımı için bağışlanan tüm parayla birlikte kaçtı.

Tom wants to donate money. - Tom para bağışlamak istiyor.

bağışla
condone
bağışla
{f} granting
bağışla
{f} pardon

Tom was pardoned by the governor. - Tom vali tarafından bağışlandı.

Pardon me for coming late. - Geç kaldığım için bağışlayın.

bağışlama
remission
bağışlama
forgiveness
bağışlama
pardon
canını bağışlamak
spare
bağışlama
pardon, pardoning; forgiving
bağışlama
act of grace
bağışlama
donation, donating; grant, granting
bağışlama
donation
bağışlama
giving
bağışlama
Christianity absolution; indulgence
bağışlama
endowment
bağışlama
largesse
bağışlama
largess
bağışlama
{i} quarter
bağışlama
forgive

Tom asked God to forgive him. - Tom, Tanrı'dan kendisini bağışlamasını istedi.

canını bağışlamak
to spare (someone's) life
canını bağışlamak
to spare one's life
canını bağışlamak
spare the life of
canını bağışlamak
spare smb.'s life
gözlerini bağışlamak
to donate one's eyes on death
hayatını bağışlamak
pardon
hayatını bağışlamak
spare smb.'s life
hızını bağışlamak
(Hukuk) grant his\her swift
organ bağışlamak
donate organ
suçunu bağışlamak
to pardon (someone)
suçunu bağışlamak
to forgive sb's offence, to pardon sb
Turkish - Turkish
bağışlamak
Favorites