He stabbed me in the back!
- O beni sırtımdan bıçakladı!
The police think that Tom was stabbed before his throat was slit.
- Polisler onun gırtlağı kesilmeden önce, Tom'un bıçaklandığını düşünmektedir.
That's not a knife. THIS is a knife.
- O bir bıçak değildir, BU bir bıçaktır.
He cut his finger with the knife.
- O, bıçakla parmağını kesti.
Don't let the kid play with knives.
- Çocuğun bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
Three men menaced him with knives.
- Üç adam bıçaklarla onu tehdit etti.
I received a knife with a sharp blade.
- Keskin ağızlı bir bıçak aldım.
How many dancing angels can fit on the tip of a knife blade?
- Bir bıçak ağzının ucuna kaç tane dans eden melek sığabilir?