büyüteçler

listen to the pronunciation of büyüteçler
Turkish - English
magnifiers
plural of magnifier
büyüteç
magnifying glass

Tom examined the photo with a magnifying glass. - Tom bir büyüteçle fotoğrafı inceledi.

Tom examines the rock with a magnifying glass. - Tom büyüteçle kayayı inceliyor.

büyüteç
magnify

Tom examined the photo with a magnifying glass. - Tom bir büyüteçle fotoğrafı inceledi.

Tom examines the rock with a magnifying glass. - Tom büyüteçle kayayı inceliyor.

büyüteç
lens
büyüteç
magnifying lens
büyüteç
enlarger
büyüteç
magnifier

The detective used a magnifier to find some clues. - Dedektif bazı ipuçlarını bulmak için bir büyüteç kullanır.

Büyüteç
closeview
büyüteç
glass

Tom examined the photo with a magnifying glass. - Tom bir büyüteçle fotoğrafı inceledi.

Tom examines the rock with a magnifying glass. - Tom büyüteçle kayayı inceliyor.

büyüteç
handglass
büyüteç
burning glass
büyüteç
magnifying glass pertavsız
büyüteç
sunglass
büyüteç
magnifyingglass
büyüteç
loupe
Turkish - Turkish

Definition of büyüteçler in Turkish Turkish dictionary

Büyüteç
pertavsız
Büyüteç
lup
büyüteç
Odak boyutu birkaç santimetre olan yaklaştırıcı mercek
büyüteç
Odak boyutu birkaç santimetre olan yaklaştırıcı mercek, pertavsız: "Büyüteç, teleskopa girdi, bize küçüklüğümüzü; mikroskoba girdi, büyüklüğümüzü öğretti."- H. Taner
büyüteçler
Favorites