I'm very serious about wanting to be a good magician.
- İyi bir büyücü olmak istediğim hakkında çok ciddiyim.
The magician made the girl float in thin air.
- Büyücü kızı ince havada yüzdürdü.
The princess was captured by an evil wizard.
- Prenses kötü bir büyücü tarafından yakalandı.
I'm not a wizard, but I know what everybody says about me.
- Ben bir büyücü değilim ama herkesin benim hakkımda ne söylediğini biliyorum.
She liked to read about witchcraft.
- O, büyücülükle ilgili şeyler okumayı seviyordu.
Tom is a witch doctor.
- Tom bir büyücü doktor.
The young sorceress was ordered to turn Tom back into a human, after the teachers learned of her prank.
- Öğretmenler onun eşek şakasını öğrendikten sonra genç büyücü kadına Tom'u tekrar bir insana döndürmesi buyruldu.