These elements represent the essential features of optimal performances, which athletes have described as hot, in a groove, on a roll, or in the zone.
A goalie who was in the zone throughout the playoffs.
Agriculture is developed in the most fertile lands of the region.
- Tarım, bölgenin en verimli alanlarında gelişmiştir.
The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan, tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların % 80 yok olabilir.
Plans for a new trade zone are still on the drawing board.
- Yeni bir ticaret bölgesi için planlar henüz çalışma aşamasında.
After flying above the safe zone, the airplane went into unidentified air space.
- Güvenli bölgenin üzerinde uçtuktan sonra, uçak belirlenemeyen bir hava sahasına girdi.
What is the value of an average home in your area?
- Bölgenizdeki ortalama bir evin değeri nedir?
This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
- Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
The natives were not allowed to enter the district.
- Yerlilerin bölgeye girmesine izin verilmiyor.
The natives were not allowed to enter the district.
- Bölgeye yerlilerin girmesine izin verilmiyor.
French is spoken in parts of Italy as well as in France.
- Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur.
French is spoken in France and in some parts of Italy.
- Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur.
Angola was once a Portuguese territory.
- Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.
That island is American territory.
- O ada Amerikan bölgesidir.
Tom has a very bad reputation in certain quarters.
- Tom bazı bölgelerde çok kötü bir üne sahip.
The treaty gave the United States a canal zone.
- Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'ne bir kanal bölgesi verdi.
Staten Island is one of the five boroughs of New York.
- Staten Island, New York'un beş bölgesinden biridir.
Colonia is a Uruguayan department situated in the south-west of the country.
- Colonia ülkenin güney-batısında yer alan bir Uruguaylı bölgedir.
Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
- Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
They began to develop a new industrial site near the river.
- Nehrin kenarında yeni bir endüstri bölgesi kurmaya başladılar.
At that time, the territory belonged to Spain.
- O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
I've caught a lot of fish here. It's a great fishing spot.
- Burada bir sürü balık yakaladım. Burası büyük bir balıkçılık bölgesi.
The countryside is quieter than the city.
- Kırsal bölge şehirden daha sessizdir.
Azerbaijan is the largest country in the Caucasus area.
- Azarbeycan Kafkas bölgesinde en büyük ülkedir.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
See you back at the precinct.
- Seçim bölgesinde görüşürüz.
In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes.
- Kuzey yarımkürede, kuzey kutup bölgesindeki hava sıcaklıkları düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor.
For him, the arctic climate of Arkhangelsk was hell on earth, but for her, who had grown up in this region, Arkhangelsk was heaven on earth.
- Onun için, Arhangelsk'in arktik iklimi yeryüzündeki cehennemdi, ama o bölgede büyüyen diğeri için Arhangelsk yeryüzündeki cennetti.
Not all coastal regions have mild climates.
- Bütün kıyı bölgelerinin ılıman iklimleri yoktur.
In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes.
- Kuzey yarımkürede, kuzey kutup bölgesindeki hava sıcaklıkları düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor.
"Oblast" is a loanword in English. It means region, area, zone, province, district.
The coral reef is the region's prime attraction.
- Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
The asteroid belt is located in the region between the orbits of Mars and Jupiter.
- Asteroid kuşağı Mars ve Jüpiter yörüngeleri arasındaki bölgede yer almaktadır.
Canada has thirteen provinces and territories.
- Kanada'nın on üç tane il ve bölgesi vardır.
I like zonal constructed languages.
- Bölgesel yapay dilleri severim.
The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.
- Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.
This is a business section of Tokyo.
- Bu, Tokyo'nun bir iş bölgesidir.