Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
The coral reef is the region's prime attraction.
- Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir.
After flying above the safe zone, the airplane went into unidentified air space.
- Güvenli bölgenin üzerinde uçtuktan sonra, uçak belirlenemeyen bir hava sahasına girdi.
Plans for a new trade zone are still on the drawing board.
- Yeni bir ticaret bölgesi için planlar henüz çalışma aşamasında.
She stayed in that area for a short while.
- O, kısa bir süre o bölgede kaldı.
This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
- Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
The natives were not allowed to enter the district.
- Yerlilerin bölgeye girmesine izin verilmiyor.
The natives were not allowed to enter the district.
- Bölgeye yerlilerin girmesine izin verilmiyor.
French is spoken in parts of Italy as well as in France.
- Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur.
In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.
- Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü.
The armed forces occupied the entire territory.
- Silâhlı kuvvetler tüm bölgeyi işgâl etti.
Angola was once a Portuguese territory.
- Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.
Tom has a very bad reputation in certain quarters.
- Tom bazı bölgelerde çok kötü bir üne sahip.
Bayous are common in Gulf Coast areas of the southern United States of America.
- Bayoular Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyindeki körfez kıyısı bölgelerinde yaygındırlar.
The treaty gave the United States a canal zone.
- Anlaşma, Amerika Birleşik Devletleri'ne bir kanal bölgesi verdi.
Colonia is a Uruguayan department situated in the south-west of the country.
- Colonia ülkenin güney-batısında yer alan bir Uruguaylı bölgedir.
Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
- Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
They began to develop a new industrial site near the river.
- Nehrin kenarında yeni bir endüstri bölgesi kurmaya başladılar.
February 7th is Northern Territories Day in Japan.
- 7 Şubat Japonya'da Kuzey Bölgesi Günü'dür.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
I've caught a lot of fish here. It's a great fishing spot.
- Burada bir sürü balık yakaladım. Burası büyük bir balıkçılık bölgesi.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
The countryside is beautiful.
- Kırsal bölge güzeldir.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
See you back at the precinct.
- Seçim bölgesinde görüşürüz.
In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes.
- Kuzey yarımkürede, kuzey kutup bölgesindeki hava sıcaklıkları düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor.
Coastal regions generally have milder climates.
- Kıyı bölgelerinin genellikle daha yumuşak iklimleri vardır.
Not all coastal regions have mild climates.
- Bütün kıyı bölgelerinin ılıman iklimleri yoktur.
In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes.
- Kuzey yarımkürede, kuzey kutup bölgesindeki hava sıcaklıkları düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor.
"Oblast" is a loanword in English. It means region, area, zone, province, district.
The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
- Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan, tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların % 80 yok olabilir.
Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions.
- Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.
The asteroid belt is located in the region between the orbits of Mars and Jupiter.
- Asteroid kuşağı Mars ve Jüpiter yörüngeleri arasındaki bölgede yer almaktadır.
Canada has thirteen provinces and territories.
- Kanada'nın on üç tane il ve bölgesi vardır.
I like zonal constructed languages.
- Bölgesel yapay dilleri severim.
The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism.
- Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.
This is a business section of Tokyo.
- Bu, Tokyo'nun bir iş bölgesidir.