bölgeler

listen to the pronunciation of bölgeler
Turkish - English
territories

This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict. - Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.

(Bilgisayar) sites
(Bilgisayar) zones

Riparian zones are narrow strips of land located along the banks of rivers. - Kıyı bölgeleri nehirlerin kıyısı boyunca yer alan arazinin dar arazi şeritleridir.

There are tough penalties for motorists who choose to ignore speed restrictions in school zones. - Okul bölgelerinde hız kısıtlamalarını görmezden gelmeyi seçen sürücüler için sert cezalar var.

regions

Rice is grown in rainy regions. - Pirinç yağışlı bölgelerde yetişir.

Sunspots are regions of the Sun where the solar magnetic field is very strong. - Güneş lekeleri güneş manyetik alanının çok güçlü olduğu Güneş bölgeleridir.

bölge
region

Agriculture is developed in the most fertile lands of the region. - Tarım, bölgenin en verimli alanlarında gelişmiştir.

All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region. - Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.

bölge
zone

Tom advised Mary not to drive too fast in a school zone. - Tom Mary'ye bir okul bölgesinde çok hızlı sürmemesini tavsiye etti.

That is a danger zone; don't go there. - O tehlikeli bir bölge;Gitme oraya.

bölge
area

There are few bookstores in this area. - Bu bölgede çok az kitapçı var.

She stayed in that area for a short while. - O, kısa bir süre o bölgede kaldı.

bölge
district

He traveled through the Tohoku district this summer. - O, bu yaz Tohoku bölgesinde seyahat etti.

The natives were not allowed to enter the district. - Bölgeye yerlilerin girmesine izin verilmiyor.

bölgeler arası
interzonal
bölgeler arası
(Hukuk) interregional
bölgeler arası ticari çerçeve anlaşması
(Hukuk) interregional framework agreement on trade
bölge
{i} parts

French is spoken in parts of Italy as well as in France. - Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur.

French is spoken in France and in some parts of Italy. - Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur.

bölge
territory

We drove through unfamiliar territory. - Bilinmeyen bölgede araba sürdük.

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

bölge
region , zone
bölge
{i} ward
bölge
quarter

Tom has a very bad reputation in certain quarters. - Tom bazı bölgelerde çok kötü bir üne sahip.

bölge
sector
bölge
district, region, zone, area, belt, latitudes
bölge
state

Bayous are common in Gulf Coast areas of the southern United States of America. - Bayoular Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyindeki körfez kıyısı bölgelerinde yaygındırlar.

Staten Island is one of the five boroughs of New York. - Staten Island, New York'un beş bölgesinden biridir.

bölge
realm
bölge
{i} department

Colonia is a Uruguayan department situated in the south-west of the country. - Colonia ülkenin güney-batısında yer alan bir Uruguaylı bölgedir.

bölge
{i} site

Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation. - Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.

They began to develop a new industrial site near the river. - Nehrin kenarında yeni bir endüstri bölgesi kurmaya başladılar.

bakir bölgeler
(Çevre) wilderness
bölge
(Kısaltma) terr

February 7th is Northern Territories Day in Japan. - 7 Şubat Japonya'da Kuzey Bölgesi Günü'dür.

This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict. - Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.

bölge
precincts
bölge
(Havacılık) spool
bölge
(Ticaret) range
bölge
(Bilgisayar) state/province
bölge
terrain
bölge
spot

I've caught a lot of fish here. It's a great fishing spot. - Burada bir sürü balık yakaladım. Burası büyük bir balıkçılık bölgesi.

bölge
confine
bölge
(Askeri) pocket
bölge
compartment
bölge
locality
bölge
country

The countryside is beautiful. - Kırsal bölge güzeldir.

Wallonia is a beautiful country. - Valon Bölgesi güzel bir ülkedir.

bölge
colony
bölge
(Bilgisayar) state/prov
nemli tropik bölgeler
(Askeri) humid tropics
bölge
division

Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions. - Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.

bölge
precinct

See you back at the precinct. - Seçim bölgesinde görüşürüz.

bölge
domain
bölge
latitudes

In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes. - Kuzey yarımkürede, kuzey kutup bölgesindeki hava sıcaklıkları düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor.

bölge
place
bölge
climate

Coastal regions generally have milder climates. - Kıyı bölgelerinin genellikle daha yumuşak iklimleri vardır.

Not all coastal regions have mild climates. - Bütün kıyı bölgelerinin ılıman iklimleri yoktur.

bölge
latitude

In the Northern Hemisphere, Arctic air temperatures are warming twice as fast as lower latitudes. - Kuzey yarımkürede, kuzey kutup bölgesindeki hava sıcaklıkları düşük enlemlere göre iki kat daha hızlı ısınıyor.

bölge
sky
bölge
phase
bölge
oblast

"Oblast" is a loanword in English. It means region, area, zone, province, district.

bölge
the zone
Avrupa Belediyeler ve Bölgeler Konseyi
(Hukuk) Council of European Municipalities and Regions
Bölge
(Diş Hekimliği) regio

Terrorism is the most important factor for the division of a country and the creation of autonomous regions. - Terörizm, bir ülkenin bölünmesi ve ayrılıkçı bölgelerin oluşumu için en önemli faktördür.

All in all, after ten years of searching, my friend got married to a girl from the Slantsy region. - Her şeyi düşünerek, on yıllık araştırmadan sonra, arkadaşım Slantsy bölgesinden bir kızla evlendi.

Silahlı Kuvvetler Denizaşırı Bölgeler Personel Dinlenme Merkezi
(Askeri) Armed Forces Professional Entertainment Overseas
az gelişmiş bölgeler
(Hukuk) under-developed area
bölge
corner
bölge
section; belt
bölge
circumscription
bölge
tract
bölge
(Hukuk) area, region, sector, territory
bölge
{i} belt

The asteroid belt is located in the region between the orbits of Mars and Jupiter. - Asteroid kuşağı Mars ve Jüpiter yörüngeleri arasındaki bölgede yer almaktadır.

bölge
province

Canada has thirteen provinces and territories. - Kanada'nın on üç tane il ve bölgesi vardır.

bölge
(Diş Hekimliği) zona

I like zonal constructed languages. - Bölgesel yapay dilleri severim.

bölge
{i} section

The conflicts among leaders resulted in unhealthy sectionalism. - Liderler arasındaki çatışmalar sağlıksız bölgecilikle sonuçlandı.

This is a business section of Tokyo. - Bu, Tokyo'nun bir iş bölgesidir.

bölge
area (region)
bölge
canton
gümrüksüz bölgeler
(Hukuk) customs free zone
mevsimsel bölgeler
(İstatistik,Ticaret) seasonal zones
tektonik bölgeler
(Coğrafya) tectonic zone
yasak olmayan bölgeler
(Askeri) unrestricted areas
ılımlı bölgeler
(Askeri) temperate regions
Turkish - Turkish

Definition of bölgeler in Turkish Turkish dictionary

Bölge
nahiye
Bölge
kesim
Bölge
mıntıka
HASSAS BÖLGELER
(Osmanlı Dönemi) t. Sivil savunmada düşmanın hedef tutacağı bölgeler. Her hassas bölgenin ehemmiyeti aynı değildir. Hava savunması bakımından eldeki imkanlar ve hassas bölgeler arasında öncelik tesbitine ihtiyaç vardır. Hassas bölgeler, sırasıyla: 1) Atomik vurucu üslerin bulunduğu bölgeler.2) Yüzeyden yüzeye füze üsleri.3) Darbe karargahları.4) Özel cephane depoları.5) Uçaksavar birlikleri.6) Radar mevzileri'dir
bölge
Vücut yüzeyinde sınırları belli herhangi bir bölüm, nahiye
bölge
Sınırları idari veya ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka: "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenleri değil, bütün Milleti temsil ederler."- Anayasa
bölgeler
Favorites