bölümleri

listen to the pronunciation of bölümleri
Turkish - English
sections
Policy Objectives Scope of this Policy Technical Requirements and Considerations Responsibilities of the Local Campus Computing Centers Responsibilities of the Local Campus Computing Centers Responsibilities of the User Appendix A: Technical Definitions
Pensacola History Site Search School Information Real Estate Resources Real Estate Links Real Estate Dictionary Free Comparative Market Analysis
third-person singular of section
Economy function getHierMenu6() { var nlayer = '- General\ - Business\ '; return nlayer; } writeItemDiv(6); - General - Business Society function getHierMenu9() { var nlayer = '- General\ - Labour\ - Education\ '; return nlayer; } writeItemDiv(9); - General - Labour - Education Development Trade & Investment Government Resources Science & Technology
Crossword Terminology Application Terminology General Computer Terms
Various classes of the same course in the same semester They may have different days, times, instructors, and/or rooms, but course content will be the same
Plural of section
Sections enable individual members of SAA to meet with archivists of similar backgrounds and interests Membership in sections is voluntary and self-selecting; each member may join two sections The sections meet at the annual meeting, and most have their own newsletters
bölüm
(Hukuk) chapter

This book consists of five chapters. - Bu kitap beş bölümden oluşmaktadır.

Read chapter 4 for Friday. - Cuma günü için bölüm dördü okuyun.

bölüm
{i} department

He is the chief of my department. - Benim bölüm şefimdir.

He is the manager of the marketing department. - O, pazarlama bölümü yöneticisidir.

bölüm
{i} section

He belongs to the planning section. - O, planlama bölümünde üyedir.

He works in the planning section. - O, planlama bölümünde çalışıyor.

bölüm
episode

Did you see yesterday's episode? - Dünkü bölümü gördün mü?

I used to watch this anime a lot when I was a kid, but I can't quite remember what happened to the hero in the final episode. - Bir çocukken bu animeyi çok izlerdim fakat son bölümde kahramana ne olduğunu tam olarak hatırlayamıyorum.

bölüm
{i} sequence
bölüm
compartment

The bureau drawer has several compartments. - Büro çekmecesinin birçok bölümü var.

bölüm
{i} portion

Land occupies the minor portion of the earth's surface. - Ülke dünya yüzeyinin küçük bir bölümünü kaplar.

Do you have a technical diagram for this portion? - Bu bölüm için teknik bir şemanız var mı?

bölüm
{i} fraction
bölüm
bit

Hey, what happened in the final episode of 'Tom and Mary'? They broke up, in the end. It was really bittersweet. Oh my! And after being so deeply in love! - Hey, Tom ve Mary'nin son bölümünde neler oldu? Onlar sonunda ayrıldılar. Gerçekten buruktu. Tanrım! Ve bu kadar derinden aşık olduktan sonra!

bölüm
class
bölüm
part

Lunar eclipses can be total or partial. - Güneş tutulmaları tam ya da bölümlü olabilir.

In the Quran there is a part about Saint Mary and the birth of Jesus Christ. - Kuran'da Hz. Meryem ve Hz. İsa'nın doğumu hakkında bir bölüm vardır.

bölüm
(Ticaret) paragraph
bölüm
(Ticaret) component
bölüm
{i} category
bölüm
stretch
bölüm
(Muzik) movement
bölüm
passage
bölüm
sector
bölüm
(Tıp) divisio

I had the pleasure of learning that you recently became the manager of the production division. - Ben son zamanlarda üretim bölümü müdürü olduğunu öğrenmekten memnuniyet duydum.

Sami was transferred to the central traffic division. - Sami, merkezi trafik bölümüne transfer edildi.

bölüm
water body
bölüm
(Ticaret) element
bölüm
batch
bölüm
portio

Do you have a technical diagram for this portion? - Bu bölüm için teknik bir şemanız var mı?

Land occupies the minor portion of the earth's surface. - Ülke dünya yüzeyinin küçük bir bölümünü kaplar.

bölüm
rubic
bölüm
subdivision
bölüm
(Bilgisayar) partition
bölüm
(Bilgisayar) dept
bölüm
(Tiyatro) act

The actor was on the stage for most of the play. - Aktör oyunun büyük bölümünde sahnedeydi.

bölüm
sectional
bölüm
proportion

Robert got a small proportion of the profit. - Robert, karın küçük bir bölümünü aldı..

bölüm
pass

He gave me chapter and verse on how bears pass the winter. - O bana ayıların kışı nasıl geçirdiği hususunda bölüm ve ayet verdi.

bölüm
arm

The Sagittarius and Perseus Arms of the galaxy remained unexplored for thousands of years. - Galaksinin Yay ve Perse takım yıldızı bölümleri binlerce yıl keşfedilmemiş olarak kaldı.

bölüm
{i} segment

Tom often rings the radio station to give his opinion on the talk-back segment. - Tom cevap verme bölümünde fikrini vermek için sık sık radyo istasyonunu arar.

sanayi bölümleri
(Ticaret) industry segments
bölüm
quotient
bölüm
septum
bölüm
instalment
bölüm
bay
bölüm
side
bölüm
repartition
bölüm
segmentation
bölüm
contingent
bölüm
branch
bölüm
breakup
bölüm
leg
Bölüm
episodes of
bölüm
the part
bölüm
chapters

I've read only the first three chapters. - Sadece ilk üç bölümü okudum.

I read a couple of more chapters before I went to sleep. - Uyumaya gitmeden önce birkaç bölüm daha okudum.

ana hizmet bölümleri
(Hukuk) principal service unit
bölüm
installment
bölüm
chapter , division (math) , quotient , section
bölüm
fragment

It's hard to splice the two fragments together. - İki bölümü birlikte eklemek zordur.

bölüm
squad
bölüm
portion, slice, part, division, chapter, section
bölüm
cantle
bölüm
part, bay; portion, division; chapter, instalment; passage; quotient; department
bölüm
division

What division of the company do you work in? - Şirketin hangi bölümünde çalışıyorsun?

I had the pleasure of learning that you recently became the manager of the production division. - Ben son zamanlarda üretim bölümü müdürü olduğunu öğrenmekten memnuniyet duydum.

bölüm
desk
bölüm
instal(l)ment
danışma bölümleri
(Hukuk) advisory units
destekleme bölümleri
(Hukuk) supporting units
giyinme bölümleri
clothing sections
giysi bölümleri
clothing sections
piyasa bölümleri
(Ticaret) fragmented markets
Turkish - Turkish

Definition of bölümleri in Turkish Turkish dictionary

bölüm
Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım: "Asıl yalıya bitişik bir binada, belki de eski selamlık bölümünde idiler."- R. H. Karay
Bölüm
(Osmanlı Dönemi) FASL
Bölüm
seksiyon
YÖNETİM BÖLÜMLERİ
(Hukuk) Mülki taksimat;ülkenin yönetim kolaylığı bakımından ayrılmış kısımları;ülkemizde,ülke illere,iller ilçelere ve ilçeler ise bucak ve köylere ayrılmıştır
bölüm
Çağ, devir
bölüm
Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman
bölüm
Bölme işlemi sonunda elde edilen sayı
bölüm
Bir okul veya üniversitenin herhangi bir bilim ve uzmanlık dalında eğitim sağlayan birimlerinden her biri, departman. Çağ, devir: "O gün edebiyat tarihinde hecenin beş şairi diye bir bölüm açanların üçü orada tanıştılar."- Y. Z. Ortaç
bölüm
Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım
bölüm
Canlıların bölümlenmesinde filumların bir araya gelmesiyle oluşan birlik
bölüm
Bir kuruluşun yönetim birimlerinden her biri, departman, seksiyon
bölümleri
Favorites