Turkish - English
Definition of azmak in Turkish English dictionary
- be in flood
- rampage
- get wild
- riot
- to be in flood
- become depraved
- get rough
- get out of hand
- go too far
- romp
- in flood
- get inflamed
- river branch
- feel horny
- become furious
- rut
- become unmanageable
- run wild
- to get wild, get out of control
- (for a wound) to become infected, get inflamed
- go astray; overflow; rut
- (for the sea) to get rough
- to be of mixed blood
- to go too far, to get out of hand, to overstep the mark, to be on the rampage, to go on the rampage; to get wild, to become furious; to become depraved, to go astray; to feel horny, to rut; (deniz) to get rough; (ırmak) to be in flood; (yara) to get infla
- (for clothes) to be stained beyond bleaching
- stray
- wander
- go on the rampage
- run riot
- tailrace
- {f} overflow
- take the bit between one's teeth
- go astray
- az
- slight
- az
- {s} short
- az
- {s} little
- az
- {s} small
- azmak (bitki)
- run riot
- az
- under
- az
- {s} slim
- az
- {s} few
- az
- a bit
- az
- contracted
- az
- less
- az
- (deyim) few and far between
- az
- exiguous
- az
- marginal
- az
- light
- az
- (Biyokimya) oligo
- az
- a little
- az
- minor
- az
- thin
- az
- insufficiently
- azma
- hybrid
- az
- poor
- az
- slender
- az
- inconsiderable
- az
- tenuous
- az
- scanty
- az
- meager
- az
- scant
- az
- slightly
- az
- narrow
- az
- remote
- azma
- aberration
- az
- fewer
- azma
- put out
- azma
- delirium
- az
- skimp
- az
- less (than)
- az
- hypo
- az
- skimpy
- az
- poco
- az
- small (amount), little
- az
- scrimp
- az
- little; few; small, inconsiderable; insufficient, skimpy; rarely, seldom; insufficiently
- az
- seldom, rarely
- az
- too small, too few, not enough, insufficient
- az
- spare; stingy
- az
- shoestring
- az
- scrimpy
- az
- insufficient
- az
- meagre
- az
- all but
- az
- exisluous
- az
- {s} low
- az
- limited
- az
- {s} spare
- az
- wee
- az
- {s} stingy
- az
- wanting
- azma
- med. irritation, exacerbation
- azma
- hybrid, half-breed
- azma
- of mixed breed
- azma
- sexual excitement
- azma
- wildness
- düşü azmak
- to have a seminal emission during sleep
- kırkından sonra azmak
- to start behaving like a randy young buck after one has reached middle age
Related Terms
English - English
Definition of azmak in English English dictionary
- AZ
- Arizona, a state of the United States of America
- AZ
- state in the southwestern United States
- az
- Azerbaijan (in Internet addresses). Arizona. azimuth. the written abbreviation of Arizona
- az
- Açores (Azores)
- az
- Arizona
- az
- the azimuth of a celestial body is the angle between the vertical plane containing it and the plane of the meridian
- az
- the demon of greed
- az
- pref. used to form the names of chemical compounds containing nitrogen or the azo group (variation of azo-)
- az
- prep + dat : (together) with (a person)
- az
- Azimuth
- az
- a state in southwestern United States; site of the Grand Canyon
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of azmak in Turkish Turkish dictionary
- Tuzlalardaki tuz kristalizasyon havuzu
- Deniz, ırmak vb. kabarmak, taşmak
- Çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek
- Yara, hastalık vb. etkili, tehlikeli duruma gelmek
- Bataklık
- Akarsu kenarında oluşan su birikintisi
- Yara, hastalık vb. etkili, tehlikeli duruma gelmek: "Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış."- A. Haşim
- Cinsel duyguları artmak: "Kırkından sonra azanı teneşir paklar."- Atasözü. Çamaşır artık ağartılamaz duruma gelmek
- Taşkınlıkta ileri gitmek, kötülüğünü artırmak
- Cinsel duyguları artmak
- Hayvanlar iki ayrı ırktan doğmak
- Küçük su birikintisi, gölcük
- Denize açık tatlı su ağzı
- Su birikintisi
- (Osmanlı Dönemi) İHTİDAD
- Az
- Azot'un kısaltılması. Bu gaz N kısaltması ile de gösterilir
- Az
- (Osmanlı Dönemi) KALİL
- Az
- kıt
- Az
- cımık
- Az
- düşük
- Az
- eksik
- Azma
- azman
- DÛŞ AZMAK
- (Osmanlı Dönemi) Rüyâda iken kirlenmek, ihtilâm olmak
- az
- ısırma, dişleme
- az
- Kafi gelmeyen
- az
- Alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik, çok karşıtı
- az
- Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksiklik: "Heykel konularının parmakla sayılacak kadar az olduğunu ileri sürüyordu."- B. R. Eyuboğlu
- az
- Azot elementinin simgesi
- az
- Ender, seyrek
- az
- Nicelik, güç, nitelik, süre bakımından eksiklik bildirir
- az
- Zerdüştiler'de aç gözlü cin
- az
- Bu gaz N simgesi ile de gösterilir
- azma
- Azmak işi
- azma
- Melez
- azma
- İki ayrı ırkın karışmasından doğan, kırma, melez, metis
- azma
- Melez, kırma