azılı

listen to the pronunciation of azılı
Turkish - English
ferocious, wild; tough and dangerous
ferocious, wild, savage
unruly

Mary's children are unruly and disrespectful. - Mary'nin çocukları azılı ve saygısız.

fierce
ingrained
savage
extremist
fanged
fang
azı
wide tooth on the side of the mouth whose job it is to break apart the food
azı
molar tooth
Turkish - Turkish
Gözü bir şeyden yılmayan, azgın
Gözü bir şeyden yılmayan, azgın. Şiddetli, korkunç, çok etkili: "En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı."- B. R. Eyuboğlu
Şiddetli, korkunç, çok etkili
Azı
azı dişi
azı
Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi
azı
Ağzımızdaki dişlerin bir bölümüne verilen ad
azı
Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş. Öküz arabalarında ön ve arka yastıkları dingile bağlayan ağaç çivi