ayrıntıyı

listen to the pronunciation of ayrıntıyı
Turkish - English
details
true confidential information; "after the trial he gave us the real details
true confidential information; "after the trial he gave us the real details"
plural of detail
I cannot follow the details of X's proof: It's wrong
{i} personal facts about a person
The Details Page displays all the information about a Footprints Issue The details are displayed by clicking on the title of an Issue from theHomepage Data can include Title, Status, Priority, Creator, Date and Time submitted, Description, Project field data, Contact data, and file attachments
The full name, address, and nationality of the applicant
third-person singular of detail
All the information required to finalize a foreign exchange transaction, i e name, rate, dates, and point of delivery
A customer looks to the system to make a bet
(de·tail) Pronunciation: di-'tA(&)l, 'dE-"tAl Function: noun 1 a : a dealing with something item by item <go into detail about an event> b : a small part or feature : ITEM <the details of a story>
Complete information regarding a printer as maintained by the Directory Exact contents will vary depending upon the printer type Details are accessible in 3 ways: as a link from PrintWhere, as a link for additional information from search results, or as the destination page when a valid PrinterOnprinter address is typed into a web browser
ayrıntı
{i} detail

I don't know the details. - Ayrıntıları bilmiyorum.

The details of the agreement are set forth in the contract. - Anlaşmanın ayrıntıları sözleşmede belirtilir.

ayrıntıyı göster/gizle
(Bilgisayar) show/hide detail
ayrıntı
elaboration
ayrıntı
{i} particular

The instruction manual describes all the particulars of the camera. - Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.

ayrıntı
circumstance
ayrıntı
detail drawing
ayrıntı
(Ticaret) ancillary
ayrıntı
specification
ayrıntı
touch
ayrıntı
elaborateness
ayrıntı
shade
ayrıntı
nicety
ayrıntı
minutia

Let's try to focus on the big picture first. We can take care of the minutiae later. - Hadi ilk olarak büyük resme odaklanmayı deneyelim. Daha sonra ufak ayrıntılarla ilgilenebiliriz.

ayrıntı
particulars

The instruction manual describes all the particulars of the camera. - Kılavuz kameranın tüm ayrıntılarını anlatmaktadır.

ayrıntı
technicality
Turkish - Turkish

Definition of ayrıntıyı in Turkish Turkish dictionary

Ayrıntı
incelik
Ayrıntı
(Hukuk) MÜFREDAT
Ayrıntı
epür
Ayrıntı
detay
ayrıntı
Bir tiyatro eserinde ana düşünceye yardımcı olan kelime, cümle veya eşya
ayrıntı
Edebiyat veya sanat eserlerinde bir bütünün ögelerinden her biri, teferruat, tafsilat
ayrıntı
Bir bütünün önemce ikinci derecede olan ögelerinden her biri, teferruat, detay: "Az daha kuşku diyecektim herkes gibi
ayrıntı
Bir bütünün önemce ikinci derecede olan ögelerinden her biri, detay
ayrıntı
Bir ayrıntı sorunu ama, neylersiniz ki, dilin inceliği ayrıntılara dayanır."- H. Taner
ayrıntı
Oysa şüphe başka, kuşku başka şeydir
ayrıntıyı
Favorites