ayrık

listen to the pronunciation of ayrık
Turkish - Turkish
Ayrılmış
Kur'a dışı, müstesna
Düzgün ve uygun olmayan, çarpık
AYRIK
Ayrık otu
AYRIK
Ayrılmış: "Yandan ayrık, tek tük gümüş pırıltılı saçları."- Y. Z. Ortaç
AYRIK
Kura dışı, müstesna
AYRIK
Ayrı tutulan, başkalarına benzemeyen, ayrıcalı, müstesna
AYRIK
Düzgün ve uygun olmayan, çarpık: "Apış arasına fazla tülbent ve mermerşahi tıkarak bebeği çarpık ve ayrık bacaklı, tenasüpsüz olmaktan korur."- R. H. Karay
ayrık beyin
(Tıp, İlaç) Sağ ve sol beyinler arasında bağlantı olmaması durumu
ayrık beyinlilik
(Tıp, İlaç) Sağ ve sol beyinler arasında bağlantı olmaması durumu
ayrık otu
(Botanik, Bitkibilim) Buğdaygillerden, koku hekimlikte idrar söktürücü olarak kullanılan yabanî bir bitki (Agropyrum repens)
ayrık küme
Ortak elemanları olmayan küme
ayrık otu
Buğdaygillerden, kökü hekimlikte idrar söktürücü olarak kullanılan yabani bir bitki
domuz ayrık otu
Buğdaygillerden, tarıma zararlı bir bitki (Cynodon dactylon)
English - Turkish

Definition of ayrık in English Turkish dictionary

ayrık beyin
(Tıp, İlaç) Split brain

Split brain patients.